Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/947 E. 2023/4866 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/947
KARAR NO : 2023/4866
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/588 E., 2022/969 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.11.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Samsun 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.03.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (f) bendi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
3. Samsun 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.03.2015 tarihli kararının Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 16.05.2022 tarihli ve 2019/7769 Esas, 2022/7225 Karar sayılı ilamı ile sair temyiz itirazları reddedilerek “Sanığın, suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan katılan mağdureyi evine bırakacağını söyleyerek hile ile aracına bindirdikten sonra O’nu … köyüne götürdüğü ve bir süre orada rızası hilafına tutup evlenmeye ikna etmeye çalıştığı, katılan mağdurenin ikna olmadığını görünce sinirlenip kızarak ve mağdureye hakaret ederek alıkonulduğu evde bırakıp oradan ayrıldığı anlaşılan olayda; sanığın eyleminin hile ve zorla mağdurenin hürriyetini tahdit etme suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/5. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Samsun 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2022 tarihli kararı ile sanık kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci ve beşinci fıkraları, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteği, somut bir nedene dayanmamaktadır.
2. Sanık …’ın temyiz isteği, atılı suçu işlemediğine, kendisine aile içi bir problem nedeniyle iftira atıldığına, mahkûmiyet kararı için her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığına, “şüpheden sanık yararlanır”, “masumiyet karinesi” ilkeleri gözardı edilerek hüküm kurulduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanık …’ın, suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan katılan mağdur …’i evine bırakacağını söyleyerek hile ile aracına bindirdikten sonra O’nu … Köyüne götürdüğü ve bir süre orada rızası hilafına tutup evlenmeye ikna etmeye çalıştığı, katılan mağdurenin ikna olmadığını görünce sinirlenip kızarak ve mağdureye hakaret ederek alıkonulduğu evde bırakıp oradan ayrıldığı bu suretle sanığın üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Sanık …’ın, katılan mağduru … Köyü’nde bulunan amcasının oğlu …’ın evine hile ile götürmesinden sonra, sanığın bu eyleminden haberi olan katılanın akrabası Sinan Sağır’ın katılan …’le sanığın telefonu vasıtası ile konuşup nerede olduğunu öğrenmesinden sonra, katılanı, dosya kapsamına göre evine ve ailesine uzakta olması sebebiyle katılan bakımından güvenli bir yer kabul edilemeyecek yerde bırakarak olay yerinden ayrıldığı gözetilerek sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması hukuka uygun olduğundan Tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanığın, katılanı evlenme amacıyla kaçırdığı anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmaması gerektiğine yönelik Tebliğname düşüncesine de iştirak edilmemiştir.

Olayın intikal şekli ve zamanı, katılan mağdur …’in aşamalardaki birbiri ile uyumlu beyanları, katılan mağdurun anlatımlarını kısmen destekler nitelikteki, hakkında verilen beraat kararı kesinleşen ve sanık …’ın kardeşi olan …’in kovuşturma aşamasındaki beyanları, katılan mağdurun annesinin aşamalardaki beyanları ile tüm dava dosyası kapsamına ve yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin bir sebebe dayanmayan, sanık …’ın atılı suçu işlemediğine, kendisine aile içi bir problem nedeniyle iftira atıldığına, mahkûmiyet kararı için her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığına, “şüpheden sanık yararlanır”, “masumiyet karinesi” ilkeleri gözardı edilerek hüküm kurulduğuna yönelik temyiz nedenlerinin reddine karar verilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2022 tarihli ve 2022/588 Esas, 2022/969 Karar sayılı kararında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık …’ın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2023 tarihinde karar verildi.