Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/799 E. 2023/5027 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/799
KARAR NO : 2023/5027
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/9 E., 2022/842 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyle temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 26.11.2013 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmiştir.
3. Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2014 tarihli kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 22.11.2021 tarihli kararı ile “… somut olayda mağdurda meydana gelen yaralanmanın suçun unsuru olduğu ve sanık hakkında TCK’nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucuna göre; Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.10.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında kiişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; suçun sübutuna ifadelerin çelişkili olduğunu, mağdurun şikayetçi olmadığına alt sınırdan uzaklaşılmaması gerektiğine, 5237 sayılı Kanunûn 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanmaması gerektiğine, tekerrür hükümleri ve aynı Kanun’un 53 maddesinin uygulanmasının aşırı cezalandırma olduğu dair sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay,mağdur ile sanığın daha önce uzun süre arkadaşlık yaptıkları, daha sonra aralarında anlaşmazlık çıktığı, olay tarihinde sanığı mağdurun evinin önüne geldiği ve zorla elindeki bıçakla mağduru korkutarak motosikletin arkasına bindirerek ıssız bir alana götürdüğü, burada bıçağı göstererek ve toprağa saplayarak mağdur ile konuştuğu, daha sonrada bu motosikleti ile geriye evine getirdiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Oluş, tüm dosya kapsamı, sanığın aşamalardaki savunmaları, mağdurun sıcağı sıcağına alınan beyanı, bu beyanı destekleyen tanık beyanı, doktor raporu birlikte değerlendirildiğine sanığın olay günü mağduru zorla bıçak ile tehdit ederek motosiklete bindirip daha sonra ıssız bir yere götürdüğü bir süre sonra evine bıraktığı anlaşılmakla suçun sübutuna dair Mahkeme kabulünün uygun olduğu, sanık hakkında hüküm kurulurken mahkemesince alt sınırdan ayrılma gerekçesinin tartışıldığı ve yerinde olduğu, olayda sanığın bıçak kullandığına dair mağdur ve uyumlu tanık beyanı gözetildiğinde Mahkemesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının uygulamasının yerinde olduğu, tekerrür hükümlerinin uygulanma şartlarının oluştuğu ve hak yoksunluklarının hapis cezasının sonucu yerinde olduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş karar da hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.10.2022 tarihli kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.