Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/751 E. 2023/3309 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/751
KARAR NO : 2023/3309
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

İlk Derece Mahkemesince, sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı, cinsel taciz, haberleşmenin engellenmesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan istinaf başvuruları üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 06.06.2022 tarihli, 2022/869 E. ve 2022/893 K. sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine dair kararlara karşı, sanık müdafiinin yapmış olduğu 22.08.2022 tarihli temyiz başvurusu ile ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 296 ncı maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere, Dosyanın atılı suçlar bakımından iadesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçlarından verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.02.2022 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) iki kez 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 262 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.
2. Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 110 uncu maddesi, 262 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 11 ay ve 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 06.07.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiileri ve katılan mağdureler vekilinin istinaf başvurularının kabulüyle, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık müdafiilerinin temyiz sebepleri;
1. Mağdurelere karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun gerçekleştirildiğine yönelik yeterli delil bulunmadığına,
2. Eylemin cebir ve tehditle gerçekleştirilmediğine,
3. Yine eylemin cinsel amaçla gerçekleştirildiğine yönelik somut delil bulunmadığına,
4. Atılı suçun unsurlarının oluşmadığına,
5. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna,
6. Suç işleme kastıyla hareket etmediğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.
B. Katılan mağdureler vekilinin temyiz sebepleri;
1.Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mağdure sayısınca mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiğine,
2. Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçundan verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre,
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Dava konusu olay, sanığın araçla seyir halinde iken, mağdur … tarafından kullanılan ve içerisinde mağdureler … ve …’nın da bulunduğu araca yol vermemesi üzerine başlayan tartışmanın devamında, kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması ve bu sıfatla mağdureleri bir süre alıkoyduktan sonra serbest bırakmasına ilişkindir.
2. Sanık hakkında Denizli Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 02.02.2022 tarihli raporda, sanığın 4,23 promil alkollü olduğu belirtilmiştir.
3. Mağdur … hakkında Denizli Servergazi Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 01.02.2022 tarihli raporda, mağdurun sağ dizinde 1×1 santimetrelik, sağ el lateralinde 0,5×0,5 santimetrelik abrazyon bulunduğu belirtilmiştir.
4. Sanığın üzerinde yapılan aramada tanık E. P. adına düzenlenmiş Jandarma Genel Komutanlığına ait kart çıkmıştır.
5. 02.02.2022 tarihli görgü ve hasar tespit tutanağına göre, mağdur …’e ait cep telefonunun ön camında ve arka kapak kısmında kırık olduğu belirlenmiştir.
6. 02.02.2022 tarihli görüntü inceleme tutanağında, 20 U …. plaka sayılı araç ile 45 Z …. plaka sayılı aracın arka arkaya gittikleri, 20 U …. plakalı aracın sanık … tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir.
7. Sanık olay saatinde 20 U …. plakalı araçla Ç… petrol istasyonuna yakıt almaya gittiğini savunmuş ise de; 02.02.2022 tarihli tutanak içeriğine göre, sanığın söz konusu iş yerinden yakıt almadığı yapılan soruşturmada tespit edilmiştir.
8. Sanık, polis kayıtlarından temin edilen fotoğrafı üzerinden yapılan teşhis işlemi ile mağdureler ve tanıklar tarafından teşhis edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kamu görevinin usulsüz olarak üstlenmesi suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik, sanık müdafiileri ile katılan mağdureler vekili tarafından yapılan istinaf başvuruları kabul edilip, atılı suçlardan kurulan mahkûmiyet hükümleri kaldırılarak, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçundan, sanığa isnat edilen suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraatine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise, fiilin cinsel amaçla gerçekleştirildiği ve olayda etkin pişmanlık koşullarının oluşmadığı kabul edilerek, sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçundan kurulan hüküm yönünden
Tüm dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmaması nedeniyle verilen beraat kararında hukuka aykırılık görülmemiş ve yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Bölge Adliye Mahkemesinin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan mağdureler vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden
1. Sanığın eylem sırasında mağdurelere yönelik cinsel taciz içeren sözler sarf etmesi, …’nın elini öpmek ve mağdure …’un yüzüne dokunmaya çalışmak suretiyle, onların şahsına zarar vermesi, ayrıca mağdurelerin sanık tarafından araçla götürüldüğü esnada, tanıklar B. A. ve S.E. tarafından polise haber verilmesi ile soruşturmaya başlandığının anlaşılması karşısında, sanık müdafilerinin eylemin cinsel amaçla gerçekleştirilmediğine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazları ile birlikte tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde diğer temyiz itirazları da reddedilmiştir.
2. Sanığın, mağdur tarafla trafikte seyir halinde iken yaşadığı yol verme tartışması üzerine, onları takip ederek tanık B.A.’un evinin önüne kadar geldikleri, burada kendisini polis olarak tanıtıp mağdurlardan kimliklerini istediği, mağdurlar … ile …’un kimliklerini sanığa verdikleri, sanığın aracına çarptığı bahanesiyle mağdur …’i darp ettiği, diğer mağdurelere yaşlarını sorarak, yaşlarının on sekizden küçük olduğunu öğrenmesi üzerine, kendilerini karakola götürmesi gerektiği yönünde hileli davranışlarda bulunduğu, araca binmeleri yönünde bağırdığı, mağdure …’un kolundan tutup hadi binin araca diyerek mağdureyi kendisine ait araca bindirdiği, mağdure …’nın da sanığın polis olduğunu düşünerek ve tavırlarından korkarak araca bindiği, mağdur …’in aracın kapısını açarak mağdureleri kurtarmaya çalışmasına rağmen, sanığın hareket etmesi nedeniyle başaramadığı, araç içerisinde iken mağdurelere yönelik cinsel taciz içerikli sözler sarf ettiği, mağdure …’un yüzüne dokunmaya çalıştığı, karakola geldiklerini söyleyerek mağdureleri indirdiği sırada mağdure …’nın elinden öptüğü tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın eylem sırasında her bir mağdureye yönelik cebir, tehdit ve hile ile hareket ettiği gözetilerek, sanık hakkında mağdure sayısınca ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması gerekirken, yazılı şekilde olayda uygulama yeri bulunmayan zincirleme suç hükümlerinin tatbik edilmesi suretiyle karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 06.07.2022 tarihli kararında katılan mağdureler vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinin ikinci fıkrasında açıklanan nedenle katılan mağdureler vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 06.07.2022 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Teblignameye aykırı
olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.05.2023 tarihinde karar verildi.