Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/681 E. 2023/3149 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/681
KARAR NO : 2023/3149
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 13.01.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve 109 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Keçiborlu Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
3. Keçiborlu Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli kararının Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 26.05.2022 tarihli kararı ile ”sanığın kendisiyle aynı kasabada ikamet eden ve beden ve ruh sağlığı bakımından kendini savunamayacak durumda ileri derecede akıl zayıflığı olan mağdura göl kenarında bulunan boş kulübenin yanında cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilmekle mağdurun olay yerine kendiliğinden gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda mağdurla aynı yerde yaşayan ve mağduru tanıyan kişilerin tespit edilerek tanık sıfatı ile dinlenmesi, tanık …’ın da mahkeme huzurunda yine mağdurunda mahkeme huzurunda işaret dili ile dinlenerek, olay mahalline kendisinin gidip gitmediği hususu ayrıntılı olarak beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile beraat kararı verilmesi,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Keçiborlu Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık müdafiinin temyiz isteği; tanıkların çelişkili beyanlarda bulunduğu, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Katılan vekilinin temyiz isteği; alt sınırdan ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu, üst sınırdan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın cinsel saldırı suçunu işlemek amacıyla ileri derecede akıl zayıflığı bulunan mağduru merkezden uzakta bulunan boş kulübenin yanına götürmek suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. 17.10.2022 tarihli keşif tutanağı dosyada mevcuttur.
3. 28.10.2022 tarihli bilirkişi raporu ve 06.09.2022 tarihli tutanak dosya içerisinde mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. 17.10.2022 tarihli keşif tutanağı, 28.10.2022 tarihli bilirkişi raporu,06.09.2022 tarihli tutanak, tanık beyanları ve dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçları gerçekleştirdiğine yönelik Mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıflarının ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

2. Katılan vekilinin, alt sınırdan ceza tayin edildiğine ilişkin temyiz isteği yönünden ise; mahkemece, sanık hakkında atılı suçtan hüküm kurulurken “sanığın kastının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, sanığın güttüğü amaç ve saik ” nazara alınarak temel cezanın belirlendiği anlaşılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış ve katılan vekilinin bu hususa ilişkin temyiz sebebi de yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Keçiborlu Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.11.2022 tarihli kararında sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.05.2023 tarihinde karar verildi.