Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/610 E. 2023/2670 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/610
KARAR NO : 2023/2670
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı
Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2014 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca sanık hakkında yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından dava açılmıştır.
2. Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.06.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesi delaletiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca şikayet yokluğu nedeniyle düşürülmesine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (b) bendi, 35 inci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3.Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.06.2014 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 27.01.2022 tarihli kararı ile sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 35 inci maddelerine uyduğu gözetilmeden suç vasfında yanılarak 109 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince uygulama yapılması, birden fazla nitelikli hal gerçekleştiği halde alt sınırdan uzaklaşmak gerektiğinin gözetilmemesi ve ek savunma hakkı verilmeden 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinde düzenlenen tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verilmiştir.
4. Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/268 Esas, 2022/835 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, ve 35 inci maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca 1yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hürriyeti yoksun kılmayı gerektiren ve 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin uygulanmasını gerektiren bir durum olmadığı, aynı kanun’un 58 inci maddesinin uygulanmasının yerinde olmadığı, hakkında verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna ve benzerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, olay günü trafikte birbirlerini sıkıştırarak el kol hareketi ile kavga ettikten sonra sanıkların içinde bulunduğu ve temyiz dışı sanık Reşat’ın kullandığı araçla mağduru takip ettikleri, mağdurun evinin önünde durması üzerin araçtan inen sanık …’in, mağduru darp etme başladığı, diğer temyiz dışı sanık Reşat’ın kollarını tutarak iştirak ettiği, sanık …’in elinde vida olduğu ve mağdura gösterdiği, mağdurun araç anahtarını alarak gitmesine engel oldukları, darp ettikten bir süre sonra mağduru bırakarak olay yerinden ayrıldıkları, sanıkların yaralama ve birden fazla kişi ile birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işledikleri iddiasına ilişkindir.

2. 05.02.2014 tarihli tutanak ile kavga olayı olduğu anonsu ile bahse konu yere intikal edildiği, herhangi bir kavga olayının olmadığı, mağdur … ile yapılan şifai görüşmede kendisini iki şahsın içinde bulundukları araç ile kendi aracının önüne kırarak durdurdukları, aracından indirerek darp ettikleri ve aracın anahtarını alarak olay yerinden gittiklerini, şahıslardan şikayetçi olduğunu beyan ettiği imza altına alınmıştır.
3. 05.02.2014 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağında, mağdura ait aracın sokak üzerinde nizami şekilde park halinde olduğu, kapılarının kapalı olduğu ancak kilitli olmadığı, kontak anahtarının yerinde olmadığı, araçta başka zarar ziyan olmadığı tespit edilmiştir.
4. Osmaniye Devlet Hastanesinden mağdur için alınan 05.02.2014 tarihli adli raporda, yüzünde hassasiyet, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı tespit edilmiştir.
5. 07.02.2014 tarihli canlı teşhis tutanağında, mağdur … ve tanık Hasan’ın vermiş oldukları eşkal bilgisi doğrultusunda sanık … tespit edilerek olayla ilgisi ve alakası olmayan şahısların arasına konmak suretiyle mağdur tarafından teşhis edildiği anlaşılmıştır.
6.Tanık H.T., iki kişinin mağduru tuttarak darp ettiklerini, bir tanesinin elinde tornavida olduğunu, sanıklardan biri mağduru tutarken diğerinin de vurduğunu, ikisinin birlikte arabaya bindirmeye çalıştıklarını, mağdurun direnmesi üzerine aracının anahtarını alarak ayrıldıklarını beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/268 Esas, 2022/835 Karar sayılı kararında, olay ve olgularda belirtilen hususlar ile sanığın temyiz dışı sanık Reşat ile birlikte araçla seyir halindeyken tartıştığı mağdurun aracını durdurarak araçtan indirip darp etmeye başladıkları, sanığın elinde tornavida olduğu, mağdurun direnmesi ve etrafın kalabalıklaşması nedeniyle mağduru araçlarına bindiremeden olay yerinden ayrıldıkları sabit olduğu, hakkında tekerrür hükümleri uygulanmasını gerektiren adli sicil kaydı bulunduğu anlaşılmakla, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
2. Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/268 Esas, 2022/835 Karar sayılı kararında, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken temyiz dışı sanık Reşat hakkında verilen ilamın sanık … yönünden tekerrüre esas alınması isabetli bulunmamış ise de bu hususun 5271 sayılı Kanun’un 322 nci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/268 Esas, 2022/835 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün 8 inci paragrafında bulunan ”… İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/508 Esas 2013/453 Karar sayılı ilamı ile sanığın 8 Ay Hapis cezasına mahkum olduğu ve kararın 24/06/2013 tarihinde kesinleştiği….” ibaresinin çıkarılması yerine ”Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/46 Esas, 2003/56 Karar sayılı ilamı ile sanığın 15 yıl 4 ay 1 gün hapis cezasına mahkum olduğu ve kararın 02.06.2004 tarihinde kesinleştiği ” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.05.2023 tarihinde karar verildi.