Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/450 E. 2023/5645 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/450
KARAR NO : 2023/5645
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.07.2015 tarihli iddianamesi ile tutuklu veya hükümlünün kaçması suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.12.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında tutuklu ve hükümlünün kaçması suçundan 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin17.12.2015 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 29.03.2021 tarihli kararı ile ”..Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 … ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptal kararı gözetilerek “basit yargılama usulü” yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu..” bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozmaya uyularak; Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 09.09.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında tutuklu ve hükümlünün kaçması suçundan 3 ay 22 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
5. Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.09.2021 tarihli kararına sanığın itiraz etmesi üzerine aynı mahkemenin 28.12.2021 tarihli kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun’nun 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ikinci tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; Somut bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; Mersin Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın, Mersin Adliyesinde işyurtları faaliyetleri kapsamında temizlik kolunda görevli bulunduğu sırada firar ettiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Karar tarihinde Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan sanığın yokluğunda verilen 01.02.2022 tarihli hükmün yasa yolu bildiriminde, 5271 sayılı Kanun’un 263 üncü maddesine göre sanığın bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı temyiz edebileceğinin belirtilmemesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu göz önüne alınarak ve sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1. İzin belgesi ile Mersin Açık Ceza İnfaz Kurumu tarafından tutulan tutanak ve sanık ikrarı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın davaya konu fiili gerçekleştirdiği anlaşılmış ve Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.09.2021 tarihli kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

3. Sanık hakkında kurulan hükümde; bozma ilamı öncesi sadece sanık tarafından temyiz edilen ilk hükümde, sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanmadığı halde, bozmadan sonra kurulan 09.09.2021 tarihli son hükümde, kazanılmış hak ilkesi gözetilmeden, ikinci kez mükerrir olduğu belirtilerek tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrasına aykırılık oluşturulması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle, Mersin 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2021 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği; hükmün tekerrür hükümlerinin uygulandığı bölümden “ikinci kez” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2023 tarihinde karar verildi.