Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/445 E. 2023/5288 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/445
KARAR NO : 2023/5288
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan dava açılmıştır.
2. İstanbul Anadolu 6.Çocuk Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 04.11.2019 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine İstanbul Anadolu 3. Çocuk Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli kararıyla görevsizlik kararı verilmiş, İstanbul Anadolu 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilmekle hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5 ay 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası üzerinden infazına karar verilmiştir.

5. İstanbul Anadolu 39.Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2021 tarihli karara sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece 24.11.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası üzerinden infazına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; sunmuş olduğu sağlık raporlarına göre ceza ehliyetinin olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirse yeniden rapor alınmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın İstanbul Çocuk Eğitimevi Müdürlüğünde hükümlü iken kurum arka bahçesindeki tellerden atlayarak diğer hükümlüler Cemal Yel ve Veysel Ekinci ile beraber firar ettiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. 16.02.2015 tarihli tutanak, vukuat raporu, sanığın ikrarı ve dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
2. Sanığın, temyiz dilekçesi ekinde sunduğu, Balıkesir Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 19.07.2013 tarihli tek hekim raporuna göre majör depresyon ve yine Balıkesir Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 22.11.2013 tarihli tek hekim raporuna göre unipolar dirençli depresyon tanısı konulması karşısında sanığın tüm tedavi belgeleri ilgili kurumdan istendikten sonra, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 74 üncü maddesindeki usule uygun olarak gözlem altına alınarak kendisine bir müdafii tayin edilmesi ile atılı suçun işlendiği tarihte akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemlerin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan, tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden veya Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından sağlık kurulu raporu aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayininde yasal zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 32 nci maddesi gereğince sanığın suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı ve yüklenen suç yönünden cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden ya da Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, İstanbul Anadolu 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2023 tarihinde karar verildi.