Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/430 E. 2023/5029 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/430
KARAR NO : 2023/5029
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/295 E., 2022/817 K.
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibariyle temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.10.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmiştir.
3. Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.02.2016 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 21.04.2021 tarihli kararı ile “… temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucuna göre; Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; denetimli serbestlik sürecinde yazılı olarak uyarılmadığına, İnfaz Hakimliği kararının tebliğ edilmediğine, tebligatın usulsüz olduğuna, sanığın haberi olmadığı için karara itiraz etmediği, basit yargılama usulüne sanığın itirazının olmadığına, sanığa tebliğlerin yapılmadığına ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gibi sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; hakkında denetimli serbestlik kararı verilen sanığın denetim planına uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verildiği, bu kararın sanığa tebliğ edildiği halde sanığın iki gün içerisinde teslim olmadığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Sanığın dosya kapsamına göre Antalya İl Emniyet Müdürlüğünce 14.10.2015 tarihinde yakalanarak ceza infaz kurumuna gönderildiği anlaşılmakla şartları oluşmadığı halde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 293 üncü maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1. Tüm dava dosyası kapsamına göre, Antalya İnfaz Hakimliğinin kararı, yakalama ve üst arama tutanağı sanığın İnfaz Hakimliği kararı üzerine verilen red kararı, bu kararın teslim olması ihtaratlı sanıkla aynı konutta ikamet eden annesine 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında suçun unsurlarının oluştuğuna, sanığın hükümlünün kaçması suçunu işlediğine ilişkin Mahkeme kabulünde herhangi bir usul ve yasaya aykırılık olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmeyip kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
3. Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli kararında, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen;
Sanığın 5237 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 292 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında sayılı Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin (A) bendinin sekizinci fıkrası yerine, 5275 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 97 nci maddesinin birinci fıkrası gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına davranılması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenle Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istemi açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında hükmün (1) inci fıkrasında yer alan “…üzerine ..” ibaresinden sonra gelen “5275 sayılı Kanun’un 58/3 ve 97/1 maddesi delaletiyle” ibaresinin çıkarılması, yerine “5275 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin (A) bendinin sekizinci fıkrası yollamasıyla” eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.