Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/3438 E. 2023/9373 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3438
KARAR NO : 2023/9373
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2010/182 E., 2012/89 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz süresinin geçmesinden doğan sonuçları ortadan kaldırmak üzere başvurulan eski hale getirme talebiyle ilgili olarak değerlendirme yapma ve karar verme yetkisinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 42 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Yargıtay’a ait bulunmasına rağmen yerel mahkemece bu istemle ilgili olarak verilen kararın hukuken geçersiz ve yok hükmünde bulunduğu, sanığın yokluğunda verilen hükmün, öncelikle savunmasında belirttiği adrese gönderildiği, tebliğin bila tebliğ iadesi üzerine MERNİS adresine gönderilmek üzere nüfus kaydının incelendiği, ancak nüfus kaydında MERNİS adresi bulunmadığından Tebligat Kanunu’nun 35 inci maddesine göre tebligat yapıldığı, ancak tebligatta temyiz süresi, temyiz makamı ve temyiz dilekçesinin verileceği yer açıkça yazılmadığı bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2010/651 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talep olunmuştur.
2.İstanbul Anadolu 7.Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.02.2012 tarihli, 2010/182 Esas, 2012/89 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 9 ay hapis ve 5000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3.Sanığın temyizi üzerine, Dairemizin 09.05.2023 tarihli kararı ile, “Banka tarafından üretilmiş banka veya kredi kartının henüz sahibine teslim edilmeden kullanılması halinde suçun mağdurunun banka olacağı cihetle; yüklenen suçtan zarar görme ihtimali bulunan ve duruşmadan da haberdar edilmeyen Finansbank A.Ş’ye gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği” gerekçesi ile tevdi kararı verilmiş, tevdi kararı üzerine ilgili banka tarafından herhangi bir temyiz dilekçesi gönderilmemiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
Sanık infazın durdurulması ve eski hale iade talepli dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi bildirmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, sanığın, katılana teslim edilmek üzere banka şubesi tarafından dağıtıma çıkarılan kredi kartını kuryeden teslim alarak, katılanın bilgi ve rızası dışında kullandığı iddiasına ilişkindir.
2.Katılana ait Finansbank 5456 **** **** 6288 nolu kredi kartından 29.02.2008 tarihinde farklı yerlerden harcama yapıldığına dair hesap özeti dökümü dosyada mevcuttur
3.Suça konu alışverişlerin … İletişim ve … Gıda Turizm’den yapıldığı banka yazı cevapları ile belirlenmiştir
4…. İletişim yetkilisi tanık Ş.D mahkemede alınan beyanında “Cep telefonu işiyle uğraştığını, sanığın kartla gelerek kendinden telefon aldığını, kimlik isteyince “”sen beni mahalleden tanımıyor musun diyerek”” tepki gösterdiğini, bunun üzerine üstelemediğini, ancak slipe imzasını aldığını, daha sonra katılanın gelerek “”kredi kartım ile buradan alışveriş yapılmış”” dediğini bunun üzerine …’ın evine gittiğini ancak bulamadığını” belirtmiştir.
5.Katılanın kardeşi olan tanık T.T de mahkemede ” Kendisine kurye tarafından tek kart getirildiğini ve karşılığında imza attığını, ikinci bir kart teslim edilmediğini, daha sonra da bu kart ile alışverişler yapıldığını, bu hususu arayan kargo görevlisine de söylediğini, sanığı tanımadığını” beyan etmiştir.
6. Mağdur bayanında “Kartının kendisine teslim edilmeden kuryeden başkası tarafından alındığını ve kartından bilgisi olmadan harcamalar yapıldığını ” beyan etmiştir.
7.Sanık savunmasında ” Kuryeden kart teslim almadığını ve kullanmadığını ” beyan ederek suçlamayı kabul etmemiştir.

IV. GEREKÇE
A.Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
Dosyadaki olgular itibari ile, sanığın, katılana teslim edilmek üzere banka şubesi tarafından dağıtıma çıkarılan kredi kartını kuryeden teslim alarak, katılanın bilgi ve rızası dışında kullandığı, değişik zamanlarda bu kart ile alışverişler yaptığı sabit olmakla, mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
B.Diğer Yönlerden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımın düzeltme nedeni dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak; başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan hüküm kurulurken, temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının, alt sınırın üstünde belirlenerek hükümde çelişkiye neden olunması Kanuna aykırı görülerek, 5320 sayılı Yasanın 8 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 322 nci maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün B paragrafında açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 7.Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.02.2012 tarihli, 2010/182 Esas, 2012/89 Karar sayılı kararında sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 200 günün 5 güne, aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ile belirlenen 250 günün 4 güne, 52 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca günlüğü 20.00 liradan hükmolunan 5.000,00 TL adli para cezasının ise 80,00 TL’ye indirilmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2023 tarihinde karar verildi.