Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/334 E. 2023/4990 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/334
KARAR NO : 2023/4990
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/850 E., 2022/229 K.
SUÇ :Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerini süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığının 12.11.2012 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’un (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 3 üncü, 4 üncü ve 5 nci maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
3. Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2014 tarihli kararının Cumhuriyet savcısı ve katılan Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 08.03.2018 tarihli ve 2016/12644 Esas, 2018/2474 Karar sayılı kararı ile “…3091 sayılı Yasanın 15/1. madde ve fıkrasında, “eylemin daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde” bu suçtan açılan davada anılan kanunun uygulanacağının düzenlenmesi karşısında, suça konu taşınmazın mera teknik ekibince mera olarak sınırlandırılması yapılan yer olduğu anlaşıldığı halde suç tarihi de gözönüne alınarak yargılamaya devamla sonucuna göre hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hukuki durumlarının tayini ve takdiri gerekirken, eylemin 3091 sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi… ” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca hapis cezasından çevrili 3.000,00 TL ve doğrudan verilen 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. İtiraz üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 08.07.2021 tarihinde kaldırılmıştır.
5. Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası uyarınca hapis cezasından çevrili 3.000,00 TL ve doğrudan verilen 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan Maliye Hazinesi vekilinin temyiz istemi lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine, kararın aleyhlerine olan kısımlarının da bozulması gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık müdafiinin temyiz istemi aynı fiil nedeniyle sanığın ikinci kez yargılandığına, hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca red kararı verilmesi gerektiğine, suça konu taşınmazların sanığın dedesinden beri zilyetlikle kullanıldığın, suça konu meranı tapu kayıtlarının kesinleşmediğine, kadastro çalışmalarında mera olarak tespit gören suça konu yer için tapu iptal davası açtıklarına, davanın halen derdest olduğuna, sanığın bu sebeplerden dolayı ceza almasının kanuna aykırı olduğuna vesaireye ilişikindir.

III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın ilk savunma tarihi olan 09.05.2013 tarihinden mahkumiyet hükmünün verildiği 18.03.2022 tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2022 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin ve katılan Maliye Hazinesi vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.