Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/3271 E. 2023/8668 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3271
KARAR NO : 2023/8668
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/75 E., 2023/154 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla
temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Zile Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Zile Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 23.12.2015 tarihli kararı’nın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8.Ceza Dairesinin 21.02.2022 tarihli ilamı ile ”kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olması nedeni ile ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin vasıf yönünden bölünerek atılı suçlardan ayrı ayrı hükümler kurulması suretiyle CMK.nın 225/1. maddesine aykırı davranılması ve mağdurun etkisiz hale getirilmesinden sonra yaralanması karşısında şartları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin, uygulanması suretiyle eksik ceza tayini” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Zile Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.03.2023 tarihli kararı ile, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, lehe hükümler uygulanmadığına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın inceleme dışı …’ün güvercinlerini çalan kişinin, mağdur … olduğunu söylemesi üzerine, sanık ve arkadaşları olan … ve …’ün mağdurun evine giderek zorla araca bindirdikleri sonra …’ün evine götürüp burada mağdurun kuşları çalıp çalmadığını …’in eşine sordukları ve tanık …’ün mağdurun çaldığını söylemesi üzerine sanık ve arkadaşlarının mağduru darp ettikleri ve bu suretle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri iddiasına ilişkindir.
2. 21.08.2014 tarihli adli muayene raporunda, mağdurun sağ göz ve sırt kısmında yaralanmasının olduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği belirtilmiştir.
3. Mağdurun aşamalarda değişmeyen beyanında, olay tarihinde güvercinlerin alınması meselesi ile ilgili kendisinden şüphelendikleri için …, … ve …’in eve gelerek kendisini zorla araca bindirdiklerini, …’in evine götürdüklerini, burada darp ettiklerini, sol gözüne vurduklarını ve sonra tekrar evinin önüne getirip bıraktıklarını beyan ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanığın, üzerine atılı suçu birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirmesine rağmen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) maddesinin uygulanmamış olması ayrıca sanığın atılı suçu ruh ve beden bakımından kendisini savunamayacak kişiye ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlemesi karşısında, temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 61 inci maddeleri gereğince aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b ve f ) bentlerindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedenleri yapılmamıştır.
Olaylar ve olgular bölümünde belirtilen hususlar ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkeme kabulünde isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık …’nin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Zile Asliye Ceza Mahkemesinin 14.03.2023 tarihli kararında sanığın temyiz itirazları ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık …’nin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.