Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/3026 E. 2023/9142 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3026
KARAR NO : 2023/9142
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/195 E., 2023/603 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 07.12.2006 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.05.2007 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.
3. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 09.03.2015 tarihli kararı ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir.
4. Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
5. Denetim süresi içerisinde yeniden suç işleyen sanık hakkında ihbar üzerine Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği kararın hukuka aykırı olduğuna ilişindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava onusu olay; suç tarihinde …’de bulunan Türkiye İş Bankası’nın Sanayi Şubesi’nin güvenlik nedeni ile yıkılmasına karar verildiği, enkazdan 20 adet kredi kartının çıktığı, sanık …’ın suç tarihinde … Şirketinde işçi olarak çalıştığı, hafriyat içerisinde kredi kartı bulduğu, bulduğu kredi kartını sanık …’a verdiği, sanık …’ın da kredi kartını kullandığı, sanık …’ın sanık …’ın amcasının damadı olması nedeni ile aynı gün kendisinden borç para istediği, veremeyeceğini söyleyince bir adet kredi kartı vererek borcu bu karttan geçirmesini istediği, ismin farklı olduğu hususu sanık … tarafından görüldüğü halde buna rağmen kartın geçirildiği, sanık …’nin bir kartı da sanık …’a bıraktığı, Kenan’ın sanık Şeref ve …’den aldığı iki kartla elden alınan tüm nakit borçları kapattığı, birden fazla kredi kartını kullandığı, ancak daha sonra İş Bankasına olan tüm borçları kapayarak etkin pişmanlık gösterdiği iddiasına ilişindir.

IV. GEREKÇE
1. Oluşa, sanık savunmalarına, harcama belgelerine ve dosya kapsamına göre; sanık …’ın, İş Bankası yıkım işlemi sırasında enkazdan çıkan iki adet kredi kartını sanık Şeref ve …’den aldığı ve kullandığı, daha sonra İş Bankasına olan tüm borçları ödeyerek etkin pişmanlık gösterdiği anlaşılmakla; mahkemenin sübuta ve suç vasfına ilişkin kabulünde bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
3. Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, Ceza Genel Kurulu’nun 03.04.2018 tarih ve 2017/853 Esas, 2018/135 Karar sayılı ilamı ve 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı ilamı da gözetildiğinde, bozma öncesi verilen ve yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilen 17.05.2007 tarihli hükümde, hükmolunan hapis cezasının ertelendiği gözetilmeden, bozma kararından sonra hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ancak denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilen sanık hakkında 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrasına aykırı olarak erteleme hükümleri uygulanmayarak kazanılmış hak kuralının ihlal edilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde 3 numaralı bentte açıklanan nedenle Sakarya 3.Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2023 tarihli kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün sonuç cezanın belirlendiği bölümünden sonra gelmek üzere “1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince sanığın kazanılmış hakları gözetilerek, verilen hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ertelenmesine, aynı Kanun’un 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl denetim süresi belirlenmesine, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlenmeden veya uzman kişi görevlendirilmeden geçirilmesine” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi.