Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/301 E. 2023/2647 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/301
KARAR NO : 2023/2647
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21.10.2013 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.07.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.07.2015 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (8). Ceza Dairesinin 25.05.2022 tarihli ve 2019/10665 Esas, 2022/7757 Karar sayılı kararı ile “…Hüküm tarihinde, davanın görüldüğü yer mahkemesi ile farklı yargı çevresi içinde Tekirdağ Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK.nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma sonrası İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.12.2022 tarihli ve 2022/416 Esas, 2022/760 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi, 63 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; atılı suçu işlemediğine, suç kastı olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın birlikte yaşadığı mağduru, maddi sıkıntılar nedeniyle sinirlenerek bıçak tehdidiyle ikametinin çatısına çıkartıp mağdurun hürriyetini kısıtladığı iddiasına ilişkindir.
2. Kolluk görevlileri tarafından hazırlanan 19.02.2013 tarihli olay, yakalama, savcı görüşme, talimat ve gözaltına alma tutanağı dosyada mevcuttur.
3. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığının 28.04.2013 tarihli ekspertiz raporunda tetkik için gönderilen bıçağın 6136 sayılı Yasa’nın 4 üncü maddesinde belirtilen yasak niteliğini haiz bıçaklardan olmadığı belirtilmiştir.
4. Tanık T.K. ve tutanak tanığı Z.C. beyanları dosyada mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. Dosya kapsamına göre olay tarihinden önce sanık ile mağdurun, sanığın ailesiyle birlikte İstanbul’ da aynı evde yaşadıkları, sanığın ailesinin maddi sıkıntılar nedeniyle kalıcı olarak Mersin İline gittikleri, geçimini ailesinin yardımıyla sağlayan sanığın eve gelen fatura borçlarını ve ev kirasını ödeyemeyince ailesini ancak ulaşamadığı, bu duruma sinirlenerek bıçak tehdidiyle mağduru konutun çatısına çıkarttığı ve anası, babası gelmezse mağdurun boğazını keseceğini söylediği, olayı ihbar alan kolluk görevlilerinin sanığı ikna etmesi sonucu mağdurun kurtarıldığı olayda sanık savunması, mağduru beyanı, tanık anlatımları, tutanaklar, kriminal rapor, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın davaya konu eylemi gerçekleştirdiğine ilişkin ilk derece mahkemesinin gerekçesi isabetli bulunmakla, sanığın atılı suçu işlemediğine, suç kastı olmadığına ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.12.2022 tarihli ve 2022/416 Esas, 2022/760 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.05.2023 tarihinde karar verildi.