Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/2830 E. 2023/8922 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2830
KARAR NO : 2023/8922
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/167 E. 2021/281 K.
SUÇ : 6136 sayılı ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında Kanun’a aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kalecik Cumhuriyet Başsavcılığının 01.07.2015 tarihli iddianamesi ile 6136 sayılı Kanun’un 15 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava açılmıştır.
2. Kalecik Asliye Ceza Mahkemesinin 23.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’un 15 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 ve 400,00 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Kalecik Asliye Ceza Mahkemesinin 23.03.2016 tarihli kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine sanık hakkında kurulan hükmün Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 20.04.2021 tarihli kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Kalecik Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’un 15 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL ve 400,00 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliği haiz bıçak bulundurduğu iddiasına ilişkindir.
2. Sanığın ikametinde iken alkol alıp kendisini kolundan yaraladıktan sonra hastaneye kaldırıldığı ve hastanede üzerinde bir adet bıçak ele geçirildiği belirlenmiştir.
3. Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 13.05.2015 tarihli raporu ile ele geçen bıçağın, imal durumu, tip ve nitelikleri itibariyle sustalı çakı olduğu, namlusunun otomatik olarak açılmasını temin eden susta mandalı ile açılan namlusunu sapa sabitlenmesini sağlayan susta kilidinin sağlam ve işler durumda olduğu, bu itibarla sustalı çakının 6136 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesine göre yasak niteliği haiz bıçaklardan olduğu belirlenmiştir.
4. Sanık savunmasında, atılı suçlama ile ilgili ikrarda bulunduğu belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
T.C. Anayasası’nın “hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’nin “adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, bir suç ile itham edilen herkesin kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek ve savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak hakkının bulunduğu, 5271 sayılı Kanun’un “Delillerin tartışılması” başlıklı 216 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa verileceğinin düzenlendiği, sanığın tüm değerlendirmeleri dinleyerek son sözü söyleme hakkının bulunduğunun belirtildiği halde, bozma üzerine sanığa / müdafiine meşruhatlı davetiye çıkarılıp, usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeden yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kalecik Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2021 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.11.2023 tarihinde karar verildi.