Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/2776 E. 2023/9552 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2776
KARAR NO : 2023/9552
KARAR TARİHİ : 05.12.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/81694 E. 2023/154 K.
SUÇ : Kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleme suçundan kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz eden sanığın hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, ancak sanığın temyiz isteğinin süresinden sonra olup reddi gerektiği yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Gölköy Cumhuriyet Başsavcılığının 04.08.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Gölköy Asliye Ceza Mahkemesinin 30.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma sucundan mahkumiyet kararı verilmiştir.
3. Gölköy Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.03.2016 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 19.12.2022 tarihli kararı ile suç vasfı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine; Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.05.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleme suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, suçun unsurlarının oluşmadığına ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, evinin önündeki stabilize yolda, yola hortum uzatmak suretiyle müştekilerin içinde bulunduğu aracın geçişine izin vermediği, dönmelerini söyleyerek, müştekilerin geri dönmelerine neden olduğu iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1.Sanığın kişiliği, suç işleme hususundaki eğilimi, daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması nazara alınarak ileride suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat oluşmadığından hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi, ceza miktarı itibariyle yasal şartları oluşmayan 5237 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin uygulanmamasına ilişkin kararlarda hukuka aykırılık görülmemiş, 5237 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleme suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmayıp re’sen takibi gerektiren suçlardan olması nedeniyle sanık müdafiinin bu hususlara ilişkin temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Müşteki beyanları, sanık savunması ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkeme kabulünde isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların düzeltme hususu dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazları da reddedilmiştir.
3. Ancak, sanığın, müştekilerin bulunduğu aracın yoldan geçişini engellemek suretiyle atılı suçu işlediği anlaşıldığından tek fiilden ibaret olan eylemi için birden fazla müştekiye karşı işlendiği kabul edilerek sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ceza arttırımı yapılması hususunun 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gölköy Asliye Ceza Mahkemesinin 24.05.2023 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği, 5237 sayılı Kanunun 43 üncü maddesi uygulamasına ilişkin ikinci fıkra ile 62 nci maddesi uygulamasına ilişkin “1 yıl 15 gün” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “10 ay” yazılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.12.2023 tarihinde karar verildi.