Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/2687 E. 2023/9589 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2687
KARAR NO : 2023/9589
KARAR TARİHİ : 05.12.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/11 E., 2022/237 K.
SUÇ : Sahte banka veya kredi kartı üretme ve sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 17.09.2007 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.06.2008 tarihli kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 1 yıl 3 ay hapis ve 6.240,00 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.
3.Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.11.2013 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hükmün, sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin ikinci fıkrası,
üçüncü fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki suçları oluşturduğu nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.01.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında sahte banka veya kredi kartı üretme ve sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçlarından 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adli para ile 4 yıl 2 ay hapis cezası ve 100,00 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verildiği, ancak kazanılmış hak nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis ve 6.240,00 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.
5. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 12.12.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hükümlerin, eksik araştırma ile kurulduğu nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
6.Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.11.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında sahte banka veya kredi kartı üretme ve sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçlarından 1 yıl 3 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile 2 yıl 1 ay hapis cezası ve 20,00 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verildiği, ancak kazanılmış hak nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis ve 6.240,00 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; sübuta, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın, 26.08.2005 tarihinde Garanti Bankasına mağdur … adına başvurarak kredi kartı aldığı, almış olduğu kredi kartı ile harcamalar yaparak yarar sağladığı iddiasına ilişkindir.
2. Sanık aşamalardaki savunmalarında; atılı suçlamayı kabul etmeyerek, kendisinin hiç kredi kartı almadığını, kullanmadığını, cep telefonu üzerine işyeri bulunan …’nın yanında 1,5 ay kadar çalıştığını, işyerine gelen postaları kendisinin aldığını, suça konu kredi kartını da bu nedenle teslim almış olabileceğini, işyerine girerken fotoğraf verdiğini, herhangi bir kredi kartı alımı için başvurmadığını, ayrıca harcama da yapmadığını, suçsuz olduğunu, hem abonelik sözleşmesi hem de kredi kartının teslimine ilgili zarfı kurye işyerinde iken getirildiği, kendisinin de imzaladığını savunmuştur.

3. Emanette bulunan kredi kartı üyelik sözleşmesi aslı sanığa gösterip sanıktan sorulduğunda; sanık “Bu kredi kartı sözleşmesindeki imza bana aittir. Yazı da benimdir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
4. Kurye tarafından teslimine dair belge gösterilip sanıktan sorulduğunda; sanık, ”imza bana aittir, bana gösterilen banka ile yapılan kredi sözleşmesi ile kurye teslim belgesindeki imza ve yazılar bana aittir.” şeklide savunmada bulunmuştur.
5. Mağdur … aşamalardaki beyanlarında; kesinlikle Garanti Bankasından kredi kartı almadığını, bankaya çağrıldığında kredi kartı alınıp harcama yapıldığını, bankaya borç olduğunu öğrendiğini beyan etmiştir.
6. Sanığın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Gözlem İhtisas Dairesi ve 4. İhtisas Kurulu’nun raporları ile atılı bulunan suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtilmiştir.
7. 23.08.2007 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığı’nın ekspertiz raporu ile Garanti Bankası tarafından düzenlenen üyelik sözleşmesindeki el yazıları ile … adı altındaki imzanın sanık … Apaydın’ın eli ürünü olduğu belirtilmiştir.

8. Garanti Bankası, son 10 yıldan daha eski bir tarihe ait işlemlerin arşiv kayıtlarının mevcut olmadığı ve bu nedenle şifrenin ne şekilde oluşturulduğunun tespit edilemediğini bildirmiştir.
9. Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından, söz konusu adresin yanlış olduğunun bildirildiği, 58. Bulvar Caddesi üzerinde 42 numaranın olmadığı tespit edilmiştir.
10. Kredi kartı başvurusu 12.07.2005 tarihinde 22:25’de 85.****61 numaralı IP adresi üzerinden yapıldığı bildirilmiş söz konusu IP adresinin İnternet Cafe’ye ait olduğu belirlenmiştir.
11. Mağdur adına olan 4672 **** **** 8013 numaralı kredi kartı ile 26.08.2005-17.09.2005 tarihleri arasında 21 adet nakit çekim ve harcama işlemi yapıldığı bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin delaletiyle 168 inci maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün, aynı Kanun’un 245 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlarda uygulama yeri bulunmadığı halde, 168 inci madde ile uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Mağdur beyanı, banka cevabi yazıları, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının ekspertiz raporu, sanığın tevil yollu ikrarı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mahkûmiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın aşağıdaki 3 üncü paragrafta belirtilen husus dışında sübuta, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiş ve hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Bozma sonrası sanık hakkında hükümler kurulurken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kazanılmış hak nedeniyle sanığın cezasının 1 yıl 3 ay hapis ve 6.240,00 TL adli para cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sanığın 1 yıl 3 ay hapis ve 6.240,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırı ise de, 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün 3 üncü paragrafında açıklanan nedenle Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.11.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün kazanılmış hakka ilişkin üçüncü paragrafında yer alan ”Mahkememizce daha önce dolandırıcılık suçundan 1 yıl 3 ay hapis ve 6.240,00 TL adli para cezası verildiği ve bu kararın sanık tarafından temyiz edildiği ve sanık için her iki suç için kazanılmış hakkı gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi gereğince sanığın toplam “1 YIL 3 AY HAPİS VE 6.240,00 TL PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” ibaresinin çıkarılarak yerine “1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın her iki suç nedeniyle tayin edilen cezaların 1 yıl 3 ay hapis ve 6.240,00 TL adli para cezası üzerinden infazına,” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün, Tebliğnameye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.12.2023 tarihinde karar verildi.