Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/2617 E. 2023/8401 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2617
KARAR NO : 2023/8401
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/562 E., 2015/940 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma, onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 21.07.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçlarından cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.11.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, tehdit suçundan beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından suç kastının bulunmadığına, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin uygulama şartlarının gerçekleştiğine, sanık hakkında katılan …’ya yönelik eylemi nedeniyle tehdit suçundan beraat kararı verilmesine karşın lehine vekalet ücretine karar verilmediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın olay tarihinde resmi nikahlı eşi olan ancak olay tarihinden sonra boşandığı, olay tarihinde de sanıktan, müşterek çocuklarıyla fiilen ayrı yaşayan katılan mağdur … ‘ın yanına müşterek çocuklarını görmek bahanesiyle gidip, müşterek çocukları ile dışarda sokakta gördüğü katılan mağduru yanında taşıdığı çakıyı gösterip tehdit ederek zorla kaçırıp hürriyetini kısıtlamak suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında katılan …’ya yönelik eyleminden ötürü tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden
Sanık müdafinin tehdit suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz talebinin vekalet ücretine hasren olduğu belirlerek yapılan temyiz incelemesinde;
Aynı davada yargılandığı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet, kasten yaralama ve …’ya yönelik eyleminden ötürü tehdit suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş sanık hakkında, müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat ettiği suç açısından ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
2. Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Karar duruşmasında katılan vekilinin hazır bulunduğu anlaşıldığından tebliğnamenin dördüncü bendinde belirtilen bozma nedenine iştirak edilmemiştir.
Olayın intikal şekli ve zamanı, katılanın aşamalardaki birbiri ile uyumlu beyanları, tanık beyanları, sanık savunmaları, güvenlik kamera kaydı görüntüleri ve bu görüntülere ilişkin inceleme tutanağı, sanık savunmaları ve tüm dava dosyası kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a. Sanık hakkında katılan mağdur …’a yönelik eylemi nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21.07.2014 tarihli iddianamesinde sevk maddesi olarak 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası gösterildiği halde ek savunma hakkı verilmeden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince belirlenen temel hapis cezası üzerinden aynı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (e) bentleri uyarınca artırım yapılmak suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 226 ıncı maddesine aykırı olarak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b. Sanığın, üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu eşe karşı ve silahla işlemesi karşısında, temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 61 inci maddeleri gereğince aynı Kanunun 109 uncu maddesinin (a ve e) bentlerindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
1. Gerekçe bölümünün birinci bendinde açıklanan nedenlerle Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.11.2015 tarihli ve 2014/562 Esas, 2015/940 Karar sayılı sanık hakkında …’ya yönelik eylemi nedeniyle tehdit suçundan kurulan kararında sanık müdafinin vekalet ücretine hasren yaptığı temyiz sebebi yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz sebebinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
2. Gerekçe bölümünün ikinci bendinde açıklanan nedenlerle, Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.11.2015 tarihli ve 2014/562 Esas, 2015/940 Karar sayılı sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan kararına yönelik sanık müdafinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi, 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2023 tarihinde karar verildi.