Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/2509 E. 2023/8218 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2509
KARAR NO : 2023/8218
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/325 E., 2022/229 K.
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzelterek Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibariyle temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 05.11.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Osmaniye 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur; bu kararın sanık tarafından temyizi üzerine bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucuna göre;Osmaniye 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi;somut bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan sanığın, ayrıldığı özel izinden iki günlük süre de geçmiş olmasına rağmen dönmeyerek firar ettiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık ikrarı, açık cezaevi infaz kurumunun suç duyurusu, tutanak ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup sanığın bir nedene dayanmayan temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
3. Sanık hakkında temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak gösterilmesi gerekirken sadece “5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak belirtilmesi suretiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 232 nci maddesinin ikinci fıkrasına muhalefet edilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir. Ancak bu hususun 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numarada açıklanan nedenle Osmaniye 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün birinci fıkrasındaki “eylemine uyan” ibaresinden sonra gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 inci maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” yazılmak sureti ile hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2023 tarihinde karar verildi.