Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/2241 E. 2023/8672 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2241
KARAR NO : 2023/8672
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1546 E., 2022/1553 K.
SUÇLAR : İftira
HÜKÜM : Beraat ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

Sanık hakkında kurulan hükmün, karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eğirdir Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2021 tarihli iddianamesi ile sanığın iftira suçundan cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin 03.05.2021 tarihli kararı ile atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. İlgili kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 08.09.2022 tarihli kararı ile, dosya üzerinden incelemede, sanığın beraatine ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın işlediği suçtan cezalandırılması ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, 23/12/2020 günü sanığın evinin ve hızar atölyesinin bulunduğu alanın etrafına kazık çakıp tel örgü ile çevrelediği sırada aralarında sınır uyuşmazlığı bulunan inceleme dışı …’un ihbarda bulunması üzerine katılan Jandarma görevlilerinin olay yerine geldikleri, ölçüm yapılmadan bahçenin etrafını tel ile çevirmesinin doğru olmadığını anlatmaya çalışan jandarma görevlilerine karşı sanığın evinin etrafını tel ile çevirmeye devam ettiği ve çıkan tartışma neticesinde katılanlar tarafından darp edildiğinden bahisle savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ancak katılanlar hakkında kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama
suçundan takipsizlik kararı verildiği ve bu suretle sanığın iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Sanığın 23.12.2020 tarihinde Eğirdir Cumhuriyet Başsavcılığına müracatta bulunduğu ve jandarma görevlileri olan katılanlardan şikayetçi olduğu ve soruşturmaya başlanıldığı anlaşılmıştır.
3. Dosya içeriğinde yer alan 23.12.2020 tarihli tutanakta, sanığın jandarma görevlileri tarafından ölçüm yapılmaksızın taşınmazını tel örgü ile çevrelemesi nedeniyle uyarıldığı, sanığın itirazı üzerine tartışma çıktığı ve sanığın kendi yüzüne vurmaya başlayıp yüzünü tırnakladığı sonrasında ” beni siz dövdünüz sizi şikayet edeceğim” diyerek olay yerinden ayrıldığı belirtilmiş ancak sanığın imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
4. Sanık hakkında alınan Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi Başhekimliğinin23/12/2020 tarih ve 20124 sayılı kesin hekim raporunda göz çevresi ve kenarında 1×1 cm sıyrık ve etrafında hilal şeklinde şişlik ve morluk bulunduğu yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu belirtilmiştir.
5. Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ nın 07.07.2022 tarihli raporunda, yaralanmanın kişinin kendi eylemi ile yüzünü düz özellikteki bir duvara çarpmakla oluşamayacağı, eylemin yumruk ve benzeri sert bir cismin vurulmasıyla uyumlu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
6. Sanığın aşamalardaki savunmaları maddi vakıalarda ve bir biri ile uyumludur.
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü;
Sanığın eylemleri sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü;
İlk Derece Mahkemesince kurulan hüküm isabetli bulunmamış ve sanığın atılı suçu işlediği sabit görülmeyerek beraatine ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olaylar ve olgular bölümündeki tespitler ışığında, sanığın şikayetleri, katılanların beyanı, Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi Başhekimliğinin 23.12.2020 tarih ve 20124 sayılı kesin hekim raporu ve sanığın beyanını doğrulayan Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 07.07.2022 tarihli raporu ile tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğinin açıkça belirlenememesi ve iddialarının maddi vakıalara dayandığı dikkate alındığında, eyleminin suç işlemediğini bildiği kimselere suç atma biçimde olmayıp, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 74 üncü maddesi ile güvence altına alınan anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde olması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmemiş ve katılanlar vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.09.2022 tarihli kararında katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.