Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1954 E. 2023/8272 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1954
KARAR NO : 2023/8272
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/512 E. 2022/277 K.
SUÇLAR : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, suç üstlenme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama – bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve suç üstlenme suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 38 inci maddesi delaletiyle 270 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava açılmıştır.
2. Niğde 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası delaletiyle ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis; suç üstlenme suçundan aynı Kanun’un 270 inci maddesi, 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Niğde 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2015 tarihli kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 13.04.2021 tarihli kararı ile atılı suçların basit yargılama usulüne tabi olması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Niğde 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası delaletiyle ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 18 gün hapis; suç üstlenme suçundan aynı Kanun’un 270 inci maddesi, 62 nci maddesi, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
5. Sanık müdafiinin itirazı üzerine, Niğde 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası delaletiyle ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis; suç üstlenme suçundan aynı Kanun’un 270 inci maddesi, 62 nci maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği;
Suçların sübut bulmadığına, eksik araştırma ile hükümler kurulduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın alkollü araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu ve suç üstlenmeye azmettirdiği iddiasına ilişkindir.
2. 02.03.2015 tarihli kolluk tutanağı ile Niğde-Adana karayolu … Kasabası çıkışında çift taraflı yaralamalı trafik kazası olduğu yönünde ihbar alındığı, karşı taraf sürücüsü ve yolcularından 01 ** *** plakalı araç sürücüsü ve yolcunun yaralanmaları nedeniyle hastaneye kaldırıldıkları yönünde bilgi edinildiği, olay yerinde başka bir aracın yanında bulunan temyiz dışı sanık …’nın 01 ** *** plakalı aracı kendisinin kullandığını beyan ettiği belirlenmiş ve bu şahsın beyanında bu hususu yinelediği ve sanık …’in de ifadesinde aracı kullanan şahsın temyiz dışı sanık … olduğunu ifade ettiği belirlenmiş ve yine aynı kolluk tutanağı ile temyiz dışı sanık …’nın, arkadaşı olan sanığın alkollü olarak kaza yapması nedeniyle aracının kaskosundan yararlanamayacağını, bu nedenle kendisinin sürücü olduğunu söylemek zorunda kaldığını ifade ettiği belirlenmiştir.
3. Dosyada mevcut doktor raporlarına göre, kazada sadece sanık …’in yaralandığı ve 46.7 promil alkollü olduğu belirlenmiştir.
4. Kazaya karışan diğer araç sürücüsü … ve araçta bulunanlar … ve …, kaza sırasında aracın şoför koltuğunda sanık …’in olduğunu, kazadan sonra başka bir araçla olay yerine gelen temyiz dışı sanık …’nın aracı kendisinin kullandığını söylemeye başladığını, diğer şahsa aracı kendisinin kullanmadığını söylediklerinde “Taner alkollü olduğu için kasko aracın bedelini ödemez siz ifadenizde benim aracı kullandığımı söyleyin ben sizin aracınızın masraflarını karşılarım” dediğini ifade ettikleri belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Suç üstlenme suçundan kurulan hüküm yönünden;
1. Olay tutanağı ve içeriği ile mağdur …’nin beyanında yaralandığını belirtmesi karşısında, taksirle yaralama suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında suç üstlenme suçundan kurulan Mahkeme hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
2. Sanık kurulan hükümde, başkaca tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunmayan sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin, çocukken işlediği suça ilişkin olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tekrerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Anayasa Mahkemesinin 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’un 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden 2709 sayılı T.C. Anayasası’na aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Suç üstlenme suçundan kurulan hüküm yönünden;
Gerekçenin (A) bölümünün (3) numaralı bendinde açıklanan nedenle Niğde 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında tekerrür uygulamasına ilişkin paragrafın çıkartılması suretiyle hükmün, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle başkaca yönleri incelenmeyen Niğde 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli kararının, sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2023 tarihinde karar verildi.