Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1871 E. 2023/9405 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1871
KARAR NO : 2023/9405
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2955 E., 2022/2275 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Beraat ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 21.02.2019 tarihli iddianamesi ile sanığın iftira suçundan cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2021 tarihli kararı ile sanığın, atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. İlgili kararın, sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 21.06.2022 tarihli kararı ile, dosya üzerinden incelemede, sanığın atılı suçtan beraatine ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, suçun sabit olduğuna ve duruşmalı inceleme yapılmadan karar verilemeyeceğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay; sanığın, 17.08.2016 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğüne gönderdiği elektronik posta ile katılanın FETÖ terör örgütü ile irtibatı bulunduğunu belirterek iftira ettiğine ilişkindir.
2. Sanık tarafından gönderilen 17.08.2016 tarihli elektronik posta çıktısı dosyadadır.
3. Sanığın şikayeti üzerine, katılanın da aralarında bulunduğu altı polis memuru hakkında düzenlenen 23.06.2017 tarihli disiplin soruşturma raporunda, şikayet edilen polis memurlarından üçünün memuriyetten ihraç edildikleri, bir tanesinin görevden uzaklaştırıldığı, diğerinin ise görevde olduğu, katılanın, sanık hakkında yürütülen soruşturmada görevinin bulunmadığı, şikayet edilen polis memurları yönünden zamanaşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği belirtilmiştir.
4. Katılan hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 02.01.2018 tarihli kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği görülmüştür.
5. (3) numaralı paragrafta yer alan soruşturma kapsamında alınan 01.08.2017 tarihli araştırma raporunda, katılanın FETÖ terör örgütü ile irtibatının olmadığı bildirilmiştir.
6. Sanık savunmasında, atılı suçlamayı reddetmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın eylemi sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
İlk Derece Mahkemesince kurulan hüküm isabetli bulunmamış ve atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile sanığın beraatine ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir.
2. Sanığın müracaatında özetle, çalıştığı dönemin Cumhuriyet Başsavcısı, Cumhuriyet savcısı ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanınca, yalan tanıklık yapması konusundaki teklifi reddetmesi üzerine, hakkında PKK terör örgütü ile irtibatlı olduğu ve menfaat karşılığı iş takibi yaptığı şeklinde haksız ihbarlar ile, telefonunun dinlendiğini ve soruşturma yürütüldüğünü, bu kişilerin 2016 sonrası görevlerinden ihraç edildiklerini, ihbarında belirttiği ve soruşturmada görevli polis memurlarının da FETÖ terör örgütü ile irtibatı yönünden incelenmesini talep ettiği görülmüştür.
3. Dosyadaki olgular, katılan hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, disiplin soruşturması içeriği, sanığın müracaat içeriği ve sanık savunması itibari ile, sanığın eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 74 üncü maddesi ile güvence altına alınan anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde olması nedeniyle, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
4. Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 gün ve 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde “hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden verilen beraat kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığından, katılan vekilinin bu husustaki temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 21.06.2022 tarihli kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2023 tarihinde karar verildi.