Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1851 E. 2023/9358 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1851
KARAR NO : 2023/9358
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/259 E., 2016/276 K.
SUÇLAR : Korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet, yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İade, red, onama, bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin kararın gerekçe bölümünün (A) ve (B) bendinde açıklanan red ve iade sebepleri dışında hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.04.2014 tarihli iddianamesi ile sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve hakaret suçlarından, sanıklar …, … ve … hakkında da yaralama suçlarından cezalandırılmaları talebi ile dava açılmıştır.
2. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli kararı ile sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 6.000,00 TL adli para cezası, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 6.000,00 TL adli para cezası, hakaret suçundan ise 2.180,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık … hakkında yaralama suçundan 1.500,00 TL adli para cezası ve … hakkında ise 1.500,00 TL adli para cezası ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık …’in temyiz isteği haksız ceza verildiğine ilişkindir.
B. Katılan …’nin temyiz isteği ise … ve …’nin kendisini darp ettiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanık …’in alkollü olarak müşteki sanıkların evine gittiği, taraflar arasında tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanık …’in üzerindeki ruhsatsız tabancası ile havaya ateş ettiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin 12 nci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar itiraza tabi olup temyiz yasa yoluna başvurulması olanaklı bulunmadığından ve aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen;“Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik yaralama ve sanık … hakkında katılan … ile müşteki …’a yönelik hakaret suçundan kurulan hükümler yönünden;
Hükmün tür ve miktarları itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulundukları anlaşılmakla, sanık … ve katılanın temyiz isteklerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
C. Sanık … hakkında 6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden;
Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “… seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii edilmesinde zorunluluk bulunması gerekmektedir.

D.Sanık … hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hüküm yönünden;
1. Sanık …’in …, … ve … arasında çıkan tartışma üzerine havaya birkaç el ateş ettiği anlaşılan olayda, sanığın korkutmak amacıyla havaya ateş etmesi şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi
Kabule göre de;
2. Sanık hakkında alt sınırdan uygulama yapılarak 5237 sayılı Kanun’un 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği 5 ay hapis cezasına hükmedilmesinin ardından, aynı kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uygulanırken 10 ay hapis cezası üzerinden hesaplama yapılarak günlüğü 20,00 TL’den neticeten 6.000,00 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
A. Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararının; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu, temyizinin mümkün olmadığı ve aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmakla, dava dosyasının, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B. Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik yaralama ve sanık … hakkında katılan … ile müşteki …’a yönelik hakaret suçundan kurulan hükümler yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli kararına yönelik katılanın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
C. Sanık … hakkında 6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden;

Gerekçe bölümünde (C) bendinde belirtilenler nedenlerle İstanbul Anadolu 3.Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli sair yönleri incelenmeyen kararının 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

D. Sanık … hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde (D) bendinde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli kararının 1412 sayılı Kanun’un 321 nci ve 326 ncı maddeleri gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2023 tarihinde karar verildi.