Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1782 E. 2023/9435 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1782
KARAR NO : 2023/9435
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/434 E., 2022/664 K.
SUÇ : Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satma satın alma taşıma veya bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 23.10.2008 tarihli iddianamesi ile sanığın bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satma satın alma taşıma veya bulundurma suçundan cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2010 tarihli kararı ile sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. İlgili kararın, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 30.05.2013 tarihli kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.06.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Denetim süresi içerisinde kasten yeni suç işlenmesi nedeniyle 15.11.2022 tarihli karar ile sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; temyiz dışı kasten öldürmeye teşebbüs olayında kullandığı bıçak nedeniyle 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun’a (6136 sayılı Kanun) muhalefet ettiği ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Sanığa yüklenen suçun yasa maddelerinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, son kesen usulü işlem olan 08.04.2010 tarihli mahkumiyet kararından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dönemdeki durma süresi de, belirtilen olağan zamanaşımı süresine eklendikten sonra, hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, kamu davasının düşürülmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.11.2022 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2023 tarihinde karar verildi.