Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1774 E. 2023/7012 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1774
KARAR NO : 2023/7012
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :2013/693 E., 2016/104 K.
SUÇLAR :Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.11.2013 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit ve yaralama suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası ile mahkumiyetine, tehdit suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ve yaralama suçundan 5271 sayılı Kanun’ un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine dair karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet Savcısının temyiz isteği; sanığın üzerine atılı kasten yaralamaya teşebbüs suçundan verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna, cezalandırılması için yeterli deliller mevcut olduğuna, alınan beyanlara, dosya içeriğindeki mevcut delil durumuna göre sanığın üzerine atılı silahla tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılmasına yeterli deliller bulunmadığına, her iki suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken cezalandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, kabule göre de tehdit suçu hürriyeti tahdit suçunun unsuru şeklinde gerçekleşmesine rağmen tehdit suçundan ayrıca cezalandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, olay günü, eski eşi olan mağdure ile yolda karşılaştığı, mağdureyi bıçak tehdidi altında evine götürerek hürriyetini kısıtladığı ve yaralamak amacıyla saldırdığı sırada çevredekilerin müdahalesiyle yaralama eylemini tamamlayamadığı, sanığın bu suretle tehdit, yaralamaya teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Dosya kapsamına göre sanığın, boşandığı eşi olan mağdure ile olay günü yolda karşılaştığı, elindeki bıçağı mağdureye doğrultarak “benimle geleceksin, gelmezsen seni bu sokak ortasında doğrarım” şeklinde sözler sözleyerek tehdit ettiği, bu tehdit altında mağdurenin sanık ile birlikte yürümeye başladığı, sanığın elindeki bıçağı mağdureye doğru tutarak hürriyetini kısıtladığı ve evine götürerek darp etmeye kalkıştığı somut olayda sanığın eyleminin kül halinde cebir, tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, temadi eden bu süreçte müştekiye yönelik olan tehdit ve yaralamaya teşebbüs eylemlerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olması nedeni ile ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’ un 109/2,3-a maddeleri gereğince tek bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin bölünerek ayrı ayrı hükümler kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2016 tarihli ve 2013/693 Esas, 2016/104 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2023 tarihinde karar verildi.