Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1680 E. 2023/9248 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1680
KARAR NO : 2023/9248
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/293 E., 2023/163 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 27.06.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında iftira suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
2. Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.02.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 6.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 08.06.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hükmün eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.02.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 5.000,00 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebebi; sübuta, suçun unsurlarının oluşmadığına, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın babası olan katılan hakkında 23.09.2013 tarihli BİMER müracaatı ile, katılanın yıllardır icra dairelerinden satışa çıkarılmış malların listelerini usulsüz olarak temin edip ihalelerden mallar alarak haksız kazanç elde ettiğini, kadın ticareti yaptığını, polislere rüşvet vererek bu hukuksuzluklarını devam ettirdiğini bildirerek katılanın iddia edilen suçları işlemediğini bildiği halde hakkında haksız soruşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla hukuka aykırı olarak suç isnadında bulunarak iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Sanığın, katılan hakkında 23.09.2013 tarihinde BİMER’e isnatlarda bulunduğu şikayet dilekçesi gönderdiği belirlenmiştir.
3. Katılan hakkında sanığın isnatlarından dolayı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 07.01.2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirlenmiştir.
4. Katılan aşamalarda; ”… oğlumdur. Yaklaşık 4 yıldır aramızda husumet olduğu için beni sürekli adli ve idari makamlara şikayet etmektedir. 23/09/2013 tarihinde BİMERE yaptığı şikayetinde icra müdürlüklerini yaptıkları ihalelerden usulsüz kazanç elde ettiğimi, polislere rüşvet verdiğimi, çalıştırdığım lokantada kadın ticareti yaptığımı iddia ederek şikayette bulunmuştu. Antalya C. Başsavcılığının 2013/60467 soruşturması sonucunda hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Şüpheli ayrıca hakkımda İstanbul’da birçok adliyeye de dilekçe vererek şikayet etmiştir. Onlarla ilgili ayrıca İstanbul Savcılıklarına dilekçe gönderme hususunu değerlendireceğim. İşlemediğimi bildiği halde yukarıda bahsettiğim suçlardan benim hakkımda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetçi olduğu için iftira suçu nedeniyle şüpheliden şikayetçiyim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
5. Sanık savunmasında; ”suçlamayı kabul etmiyorum, müşteki babam olur, aramızda ufak bir tartışma olmuştu, o kızgınlıkla BİMER’e başvurdum, ancak iddianamedeki sözleri ben yazdım ancak yazdıklarımın içeriği doğru değildir, pişmanım, babamla barıştık, beraatimi isterim ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 24.01.2023 tarihli raporunda, “olayın oluş şekli, suç esnası, öncesi ve sonrasındaki durumu değerlendirildiğinde kişinin TCK 32/2 maddesinde ifade edilen anlamda fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını kısmen algılayabildiği ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltmış olduğu adı geçenin suç tarihinde ceza sorumluluğunun azalmış olduğu” bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. Bu itibarla; sanığın suçsuz olduğunu bildiği katılana hukuka aykırı bir fiil isnat ederek soruşturma başlatılmasına sebep olduğu katılanın beyanları, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 07.01.2014 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı, BİMER’e gönderilen 23.09.2013 tarihli dilekçe içeriği, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 24.01.2023 tarihli raporu, sanığın ikrarı ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla; mahkemenin sübuta ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafinin sübuta, suçun unsurlarının oluşmadığına, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz sebepleri reddedilmiş ve hükümde bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.02.2023 tarihli kararında sanık müdafi tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.11.2023 tarihinde karar verildi.