Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1663 E. 2023/8495 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1663
KARAR NO : 2023/8495
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/11 E., 2023/124 K.
SUÇ : Suçluyu kayırma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Espiye Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.04.2012 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında suçluyu kayırma suçundan cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.06.2012 tarihli kararı ile sanık hakkında suçluyu kayırma suçundan mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
3. Sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlemesi üzerine yapılan yargılamada, Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.11.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında suçluyu kayırma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.

4. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.12.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hükmün, infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak hükmün açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle karar verilmesi ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası gereğince, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Espiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında suçluyu kayırma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği,
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına,
3. Eksik araştırma ile karar verildiğine,
4. Zamanaşımı süresinin gerçekleştiğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; olay gecesi inceleme dışı sanık Süleyman’ın sevk ve idaresindeki araçla almış olduğu alkolün etkisiyle kontrolünü kaybedip, kırmızı ışıkta bekleyen araçlara çarparak kazaya neden olduğu, sanık Süleyman’ın sanık …’den kendi yerine bir şoför ayarlamasını isteyerek kaza mahallini terk ettiği, sanık …’in de bu sırada olay yerinden geçmekte olan arkadaşı sanık Erkan’a bu durumu ilettiği ve sanık Erkan’ın da kabul etmesi üzerine olay yerine intikal eden polis memurlarına aracın kendisi tarafından kullanıldığını ilettiği, bu şekilde sanık …’in üzerine atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Suçluyu kayırma suçunun oluşması için failin daha önce işlenen bir suçun şüphelisi, sanığı ya da hükümlüsü olan bir kişinin hakkındaki araştırma, yakalama, tutuklama ve hükmün infazından kurtulmasını sağlamak için imkan sağlaması gerekmektedir. Bu suçun hareket ögesi imkan sağlama olup, serbest hareketli bir suçtur. Doktrinde de belirtildiği üzere bu suç yalnızca kaçan veya saklanmak isteyen faile yardımı cezalandırmamakta, failin kimliğini ortaya çıkarmayı önlemek amacıyla yardım fiilleri de suç teşkil etmektedir. Bu açıklamalar ışığında, sanık …’in, alkollü vaziyette araç kullanıp, yaralamalı trafik kazasına neden olan sanık Süleyman’ın kimliğinin ortaya çıkmasını engellemek için, olay sırasında kaza mahallinden geçmekte olan sanık Erkan’ı ikna ederek onun yerine geçmesini sağlamak suretiyle atılı suçu işlediği anlaşılmakla, sanık müdafinin bu yöndeki temyiz itirazları reddedilmiştir.
2. 12.06.2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın yüzüne karşı tefhim edildiği gözetilerek yapılan incelemede; sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerinin öngörüldüğü anlaşılmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dönemdeki durma süresi de belirtilen süreye eklendikten sonra, zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
3. Tüm dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirilerek; sanığın mahkumiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin sübuta yönelik diğer temyiz itirazları da reddedilmiş, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Espiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2023 tarihli kararında sanık müdafii tarafından ileri sürülen temyiz itirazları ile dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2023 tarihinde karar verildi.