Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/159 E. 2023/4632 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/159
KARAR NO : 2023/4632
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/59 E., 2022/465 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM :Beraat

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Muş Cumhuriyet Başşsavcılığı’nın, 03.07.2020 tarihli iddianamesiyle, sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
2. Muş Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.10.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan davanın reddine karar verilmiştir.
3. Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 20.04.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyetine ilişkin bölüm tamamen çıkartılarak yerine; “…Söz konusu parselin Muş … sınırları içerisinde kaldığı, … halkının köylü sıfatının bulunmadığı, köy tüzel kişiliği alanı içerisinde kalmadığı, 3091 sayılı yasa açısından ise İl İdare Kurulu tarafından verilen ikinci kez müdahalenin menni kararı bulunmadığı anlaşılmakla, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması” nedeniyle, sanık … hakkında atılı suçlardan CMK 223/2-e maddesi gereğince BERAATINA…” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Hazine vekilinin temyiz isteği; suçun sabit olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanığın meraya ev ve bahçe yapmak suretiyle tecavüz ettiği iddiasına ilişkindir.
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
Sanık hakkında aynı suç aynı konu ile ilgili Muş 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/54 Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, bu konuda kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla, tarafı, konusu aynı olan yargılamanın tekrardan yapılamayacağı gerekçesiyle sanık hakkında açılan davanın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
1.Sanığın suça konu mera arazisine müdahalesinin devam ettiği dikkate alındığında, sanığın eylemi hakkında önceden açılmış bir dava verilmiş bir karardan bahsetmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla ret kararının verilemeyeceği belirlenmiştir.
2. Suça konu parselin köy sınırları içerisinde değil, Muş … sınırları içerisinde kaldığı, İl İdare Kurulu tarafından 3091 sayılı yasa gereğince verilen men kararı sonrası suç duyurusunda bulunduğu ancak sanık hakkında 3091 sayılı yasaya muhalefet suçundan açılmış usulüne uygun bir davanın bulunmadığı gerekçesiyle sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyetine ilişkin bölüm tamamen çıkartılarak yerine ”…sanığın atılı suçtan beraatine, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine…” karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) ile 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçunun unsurlarında bir değişiklik yapılmaması karşısında; sanığın, suç tarihinde ve öncesinde köylünün ortak kullanımında meraya sabit ev yapmak suretiyle tecavüz ettiği tüm dosya kapsamındaki delillerle anlaşıldığından atılı suçtan mahkumiyeti yerine beraatine kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Yukarıda açıklanan bozma sebebine göre;
Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “… seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında aynı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan Hazine vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 20.04.2022 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 13.06.2023 tarihinde karar verildi.