Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1582 E. 2023/8283 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1582
KARAR NO : 2023/8283
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SAYISI: 2019/2037 E., 2019/2744 K.
SUÇLAR :Suç üstlenme suçuna azmettirme, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER: Suç üstlenme suçu yönünden verilen beraat hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın mahkumiyetine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın cezasının arttırılmasına dair kararlar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Temyiz red, onama

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 06.11.2019 tarihli ve 2019/2037 Esas, 2019/2744 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, sanık ve müdafinin temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği ve bu bağlamda sanık ve müdafii yönünden, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı,
Ancak katılan vekili tarafından sunulan 11.11.2019 tarihli dilekçede temyiz sebeplerinin yer olmadığı, bu nedenle Dairemizin 2021/16864 Esas, 2023/1589 Karar sayılı kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından katılan vekiline “Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 5271 sayılı Kanun’un 295 inci maddesinde belirtilen 7 günlük yasal sürede “gerekçeli temyiz dilekçesinin” sunulması, aksi takirde temyiz isteminin reddolunacağı” ihtarını içeren gerekçeli karar tebliğinin yapılması, süresi içerisinde katılan vekilinin hükmü gerekçeli olarak temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesi ve buna ilişkin düzenlenecek olan ek tebliğname ile birlikte dosyanın tevzi edilmesi için tevdii kararı verildiği, bu karar istinaden katılan vekiline ihtaratlı tebligatın 30.04.2023 tarihinde elektronik tebligat olarak yapıldığı ancak herhangi bir dilekçe sunulmadığı, bu bağlamda katılan vekilinin temyiz talebinin reddinin gerektiği yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 23.03.2018 tarihli iddianamesi ile sanığın, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, suç üstlenmeye azmettirmek suçlarından cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2018/315 Esas ve 2019/403 Karar sayılı kararı ile sanığın, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, kısa süreli hapis cezasının 2.000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, suç üstlenmeye azmettirme suçundan beraatine karar verilmiştir.
3. İlgili kararın Cumhuriyet savcısı tarafından aleyhe istinaf edilmesi üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 06.11.2019 tarihli ve 2019/2037 E., 2019/2744 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulü ile, sanığın, suç üstlenmeye azmettirme suçundan 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, kısa süreli hapis cezasının 500,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, kısa süreli hapis cezasının 4.000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
Eksik araştırma ile usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, olay tarihinde alkollü bir şekilde araç kullanarak, kaza yapan sanığın, temyiz dışı sanık …’i arayarak aracı …’in kullandığı yönünde beyanda bulunmaya azmettirdiği iddiasına ilişkindir.
2. Kaza ihbarı üzerine olay yerine gidildiğinde sanık …’ın araç sürücüsü olarak alkol ölçümünün yapıldığına dair olay tutanağı ve 13.12.2017 tarihli sanık …’ın sevk ve idaresindeki araçla kazaya karıştığına ve alkollü olarak araç kullandığına dair kaza tespit tutanağı dosyada mevcuttur.
3. Sanık … ve temyiz dışı sanık … kolluk ifadelerinde “Aracın, … tarafından kullanıldığını” belirtmişlerdir.

IV. GEREKÇE
Sanığın Temyiz İsteği Yönünden;
A. Suç Üstlenme Suçuna Azmettirme Suçundan Verilen Hükme İlişkin
Dosyadaki olgular itibari ile, sanık …’ın olay tarihinde, 1.87 promil alkollü olarak araç sevk ve idare ederken, katılan …’ın kullandığı araca çarpıp, …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanmasına sebebiylet verdiği, sanığın akabinde kendisini suçtan kurtarmak için, temyiz dışı sanık …’e aracı kendisinin kullandığını söylemesini isteyerek suç üstlenmesi yönünde azmettirdiği ve …’in de kollukta bu şekilde ifade verdiği, bu bağlamda sanık …’ın suç üstlenmeye azmettirme suçunu işlediği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçundan Verilen Hükme İlişkin
Suç tarihi, 5271 sayılı Kanun’un 250 inci maddesinin birinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten öncesine ait olmakla;
Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “”…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri yargılama usulüne tabi olması karşısında; sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde düzenlenen Seri Yargılama Usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdii edilmesinde zorunluluk bulunmuştur.

V. KARAR
1. Katılan Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden
Ön inceleme bölümünde açıklanan nedenle, katılan vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
2. Sanığın Suç Üstlenme Suçuna Azmettirme Suçundan Verilen Hükme İlişkin Temyiz Talebi Yönünden;
Gerekçe bölümünde A bendinde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 06.11.2019 tarihli ve 2019/2037 E., 2019/2744 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3. Sanığın Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçundan Verilen Hükme İlişkin Temyiz Talebi Yönünden;
Gerekçe bölümünde B bendinde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 06.11.2019 tarihli ve 2019/2037 E., 2019/2744 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine, suç üstlenme suçuna azmettirme suçu yönünden kesinleştirme işleminin yapılması için de kararın bir örneğinin de, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.11.2023 tarihinde karar verildi.