Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1440 E. 2023/4535 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1440
KARAR NO : 2023/4535
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sürmene Cumhuriyet Başsavcılığının 11.11.2011 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası uyarınca dava açılmıştır.
2. Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 09.10.2013 tarihli kararı ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 16.06.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hükmün suç tarihi itibariyle tecavüze konu taşınmazın belediye sınırları içinde kalıp kalmadığı, herhangi bir köyün kullanımına bırakılıp bırakılmadığı kesin olarak saptanması gerektiğinden eksik araştırma nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2015 tarihli kararı ile sanığın eyleminin imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturduğu belirtilerek 5237 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
5. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 29.05.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hükmün şikayetçi Maliye Hazinesinin davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağının sağlanması gerektiği yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
6. Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 07.02.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca düşürülmesine karar verilmiştir.
7. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 27.10.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hükmün suç tarihinin kesin olarak tespiti ile tecavüze konu taşınmazın belediye sınırları içinde kalıp kalmadığı, suça konu tecavüz edilen yerlerin konumu belirlenip, öteden beri köylünün ortak kullanımına bırakılmış mera, harman yeri, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı kesin olarak saptanması gerektiği yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
8. Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği;
Atılı suçun seri muhakeme usulüne tabi suçlardan olması nedeniyle kararın sanık lehine bozulması gerektiğine ilişkindir.
2. Katılan Hazine vekilinin temyiz isteği;
Vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın düzeltilmesi talebine ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Anayasa Mahkemesinin 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’un 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması,

Kabule göre de;
2. Kendisini vekil ile temsil ettiren Hazine yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Nedenleriyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle başkaca yönleri incelenmeyen Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli kararının, Cumhuriyet savcısı ve katılan … vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.