Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1221 E. 2023/5560 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1221
KARAR NO : 2023/5560
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Şikayetçinin yargılama aşamasında 18.06.2013 tarihli cesede sanık hakkında şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşıldığından hükmü temyiz etme hakkı olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kepsut Cumhuriyet Başsavcılığının 28.08.2012 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılmıştır.
2.Kepsut Asliye Ceza Mahkemesinin 27.03.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyet kararı verilmiştir.
3.Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 05.04.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün haksız tahrik yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği, suçun sübutuna, unsurlarının oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, alacağı olduğu şikayetçiyi, konuşmak amacıyla çağırdığı, buluşma yerine giden şikayetçi ile sanık …’nın arkadaşları olan hükümden sonra ölen temyiz dışı sanık … ve olay yerine daha sonradan gelen temyiz dışı sanık .. arasında çıkan tartışma üzerine, sanıkların şikayetçiyi zorla araca bindirerek bir petrol istasyonunun karşısında araçtan indirip darp ettikleri, tekrar araca bindirerek piknik alanına götürdükleri, burada tekrar pantolon kemeri, sopa ve ele geçirilemeyen bıçak ile darp ettikleri, müştekinin yaya olarak kaçarak şikayetçi olduğu, aldırılan adli rapora göre, BTM ile giderilebilir şekilde yaralandığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Şikayetçi vekilinin talebine yönelik temyiz incelemesinde;
Şikayetçinin yargılama aşamasında 18.06.2013 tarihli celsede sanık hakkında şikayetçi olmadığını beyan ettiği, bu itibarla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanığın talebine yönelik temyiz incelemesinde ise;
Sanığın, üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlemesi karşısında, temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 61 inci maddeleri gereğince aynı Kanunun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a ve b) bentlerindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Olaylar ve olgular bölümünde belirtilen hususlar ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı suçu temyiz dışı sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde işlediğine yönelik Mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık ile temyiz dışı sanıklar tarafından fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Şikayetçi vekilinin talebi yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, şikayetçi vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanığın talebine yönelik temyiz incelemesinde;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kepsut Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2023 tarihli kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri hususu dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğnameye uygun olarak oy birliğiyle ONANMASINA, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2023 tarihinde karar verildi.