Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/114 E. 2023/5259 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/114
KARAR NO : 2023/5259
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/480 E., 2021/1986 K.
SUÇLAR : Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşılması
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2012 tarihli iddianamesi ile, sanıkların zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşılması suçundan cezalandırılmaları talep olunmuştur.
2. Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2014 tarihli kararı ile sanıklar hakkında atılı suçtan, 4 yıl 2 ay hapis cezası ile mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
3. İlgili kararın mağdur …, sanık …, sanıklar …, …, …, … ve … müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 03.03.2020 tarihli kararı ile “…1. Sanıklar …, …, …, … ve …’in üzerlerine atılı suçun 5237 sayılı TCK’nın 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinde öngörülen cezasının alt sınırının 5 yıl hapis olması nedeniyle, savunmalarının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, savunmalarının istinabe yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196/2. maddesine muhalefet edilmesi, 2. UYAP kayıtlarına göre; 17.10.2014 olan karar tarihinde Kırklareli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık …’ün istinabe yolu ile 14.01.2013 tarihinde savunmasının alınması sırasında kendisine duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve hükmün tefhim olunduğu oturumda SEGBİS aracılığıyla hazır edilmeden, yokluğunda yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, … ” gerekçesiyle kararların bozulmasına karar verilmiştir.
4. Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli kararı ile bozmaya uyularak ve ek savunma hakkı verilerek, sanıkların zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşılması suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile mahkumiyetlerine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyiz istemi; bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, başka bir suç kapsamında yakalanan mağdur …’in, yakalama işlemine direnip, polis memurları olan sanıklara hakaret ettiği, mağdurun direnmesini etkisiz kılmak ve yakalanmasının temini amacıyla, sanıkların görevlerinin gerektirdiği ölçüyü aşarak kuvvet kullanıp, mağdurda hayati tehlikeye ve hayat fonksiyonlarını hafif derecede etkileyecek şekilde kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladıkları iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar …, …, …, …, … hakkında kurulan hükümler yönünden;
1. Dosyadaki olgular, mağdur …’in kullandığı aracın mazot hırsızlığında kullanılması nedeni ile yakalama ve takip işlemi yapıldığına dair telsiz döküm kayıtları, olay yeri inceleme raporu, Öğretmenevi duvarlarından atlayarak kaçmaya çalışan mağdurun, yüzüstü yere düşmesine rağmen kaçmaya devam ettiğine, görevlilerce yakalanmak istendiğinde, zorluk çıkararak direndiği için kademeli olarak jop ve kelepçe takılarak zor kullanılmak suretiyle etkisiz hale getirildiğine dair 16.06.2010 tarihli tutanak, mağdurun fiziksel açıdan güçlü olması ve direnmesi nedeniyle güç kullanarak etkisiz hale getirdiklerine dair sanık savunmaları itibariyle, başka bir suçun soruşturma kapsamında, dur ihtarına uymayan mağdur …’ün, kovalama ve takip neticesinde, Öğretmenevi duvarlarından atlayarak kaçmaya çalıştığı sırada, sanıklar Hikmet ve Ufuk tarafından ayaklarından çekilmek suretiyle düştükten sonra, yakalama işlemlerine tekme vb. hareketlerle direnen ve aksi ispatlanamayan şekilde sinkaflı sözlerle sanıklara hakaret eden mağdurun, doktor raporlarına göre, her iki gözünde, sırtında yaygın ekimoz-sıyrık, pnömotoraks ve 9. kotta kırık tarifi ile, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayati tehlikeye ve hayat fonksiyonlarını hafif (1) derecede etkileyecek şekilde kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı, Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu raporunda, mağdurdaki yaralanmaların tamamının sadece düşmek veya düşürülmekle oluşmasının tıbben mümkün görülmediğine ve bir kısmının kişinin ayrıca künt bir cismin doğrudan havalesine maruz kalmasıyla oluştuğuna dair kanaat bildirilmesi karşısında, Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın eleştirilen nedenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden;
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 22.04.2022 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
A. Sanıklar …, …, …, …, … hakkında kurulan hükümler yönünden;
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli kararında sanıklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiinin temyiz talebinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönler incelenmeksizin hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2023 tarihinde karar verildi.