Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1083 E. 2023/3308 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1083
KARAR NO : 2023/3308
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 16.02.2022 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dava açılmıştır.
2. Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 30.01.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (Bakanlık) vekilinin temyiz sebepleri,
1. Sanığın üst sınırdan cezalandırılması gerektiğine,
2. Bakanlık lehine vekalet ücretine karar verilmediğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre,
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü,
1. Dava konusu olay; suç tarihi itibarıyla altı yaşı içerisinde bulunan mağdurun dayısı olan sanığın, olay tarihlerinde mağduru ağaçlık alanlara götürerek alıkoyması ve cinsel istismarda bulunmasına ilişkindir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü,
1. İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış ve istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Mahkemece, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının yoğunluğu, meydana gelen zararların ağırlığı hususları değerlendirilerek belirlenen temel cezada 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 61 inci maddelerine aykırılık görülmemiş ve katılan Bakanlık vekilinin bu yöndeki temyiz itirazı reddedilmiştir.
2. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41 inci maddesinde, ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak, her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alınmıştır.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 20 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabilecek, ancak Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir.
5271 sayılı Kanun’un 237 nci ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı gözetildiğinde, hükümde katılan Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmolunmamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 30.01.2023 tarihli kararında katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.05.2023 tarihinde karar verildi.