Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1040 E. 2023/5126 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1040
KARAR NO : 2023/5126
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/666 E., 2016/36 K.
SUÇLAR : İftira
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla uygulanan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanıklar hakkında iftira suçundan dava açılmıştır.
2. Çay Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/666 Esas, 2016/36 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında iftira suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunlukları uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıkların temyiz isteği verilen cezanın fazla ve haksız olduğu, engel sabıka kaydı olmadığı halde erteleme hükümlerinin uygulanmadığı, cezada indirim yapılmadığı, adil bir karar olmadığı ve benzerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıklar, Sultandağı İlçe Jandarma komutanlığına başvurarak, …’ın, kendilerine küfür ile hakaret ve tehdit ettiği, sanık …’ı ise darp ederek basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu iddiası ile şikayetçi olmaları üzerine hakaret, tehdit ve yaralama suçlarından mağdur … hakkında dava açılmış,
2. Çay Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, sanıkların ilk ifadelerinin gerçeği yansıtmadığı, aralarında alacak verecek meselesi olduğunu, parayı vermeyince bu yönde beyanda bulunduklarını söylemeleri üzerine mağdur … hakkında sanıkların soyut beyanları dışında cezalandırmaya yeter delil elde edilemediğinden hakaret ve yaralama suçlarından düşme, tehdit suçundan ise beraat kararı verilerek, sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
3. Sanıklar iftira suçundan açılan davada, suç kastı ile hareket etmediklerini, sanığın ceza almaması için bu yönde ifade verdiklerini beyan etmişlerdir.

IV. GEREKÇE
İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. Somut olayda, sanıkların şikayetçi olmaları üzerine mağdur … hakkında hakaret ve yaralama suçlarından şikayet yokluğu nedeniyle düşme, tehdit suçundan ise beraat kararı verildiği ve temyiz edilmeden kararların kesinleştiği, ancak verilen kararların tek başına iftira suçunun oluşumu açısından yeterli olmadığı, sanık …’ın mağdur … tarafından darp edildiğine dair ilk beyanı ile adli muayene raporunun örtüştüğü, sanıkların beyanlarının maddi vakıaya dayandığı, tüm dava dosyası kapsamından sanıkların şikayet ve beyanlarının Anayasanın 74 üncü maddesinde yer alan Anayasal şikayet ve dilekçe verme hakkı kapsamında kaldığı, iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çay Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.06.2016 tarihli ve 2015/666 Esas, 2016/36 Karar sayılı kararına yönelik sanıkların temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.