Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2023/1030 E. 2023/5119 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1030
KARAR NO : 2023/5119
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ : Marmaris 4. Asiye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/482 E., 2015/1608 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, basit cinsel saldırı
HÜKÜMLER : Beraat

Katılan … …’ın suç tarihinde velayeti altında bulunduğu annesi …’ya gerekçeli karar tebliğ edilmesine rağmen temyiz talebinde bulunmadığı, katılan … … vekilinin ise basit cinsel saldırı suçundan kurulan hüküm yönünden, suçtan zarar görmeyen katılan … …’ın davaya katılma hakkı bulunmadığı ve Ocas’tan atanan vekil için mahkeme tarafından da katılma kararı verilmiş olmasının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı belirlenerek katılan … …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebine hasren yapılan incelemede;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’nın 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 tarih, 2019/6 Esas ve 2019/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile ilgili Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, hüküm verilinceye kadar davaya katılma talebinde bulunabileceği, yasa yolu yargılamasında davaya katılma talebinde bulunulamayacağının kabul edilmesi karşısında, ilgili Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığından ASHB vekilinin katılan … (…) …’ya karşı işlendiği iddia edilen cinsel saldırı ile katılan … …’a karşı işlendiği iddia edilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümleri temyiz hak ve yetkisinin bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Katılan … … vekilinin, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmü temyiz ettiği, bu hükmün karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Marmaris 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteği; her iki suç yönünden suçun unsurlarının oluştuğuna, sanık hakkında mahkûmiyet kararları verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Katılan … … vekilinin temyiz isteği ise, her iki suç yönünden suçların sabit olduğuna, sanık hakkında verilen beraat kararlarının bozularak mahkûmiyet kararları verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın işletmekte olduğu otelde çalışan müşteki … (…) … ile kardeşi 14 yaşındaki mağdur çocuk … …’ın aynı otelde kaldıkları, sanığın okul ile ilgili konuşmak istemesi üzerine mağdur çocuk ile sanığın birlikte resepsiyonun arkasında bulunan müdüriyet odasına gittikleri, içeriye girdikten sonra sanığın kapıyı kilitleyip anahtarı masanın üzerindeki kalemliğin içerisine attığı, bir süre konuştuktan sonra mağdur çocuğun anahtarı kalemlikten alarak kapıyı açıp dışarı çıktığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Cinsel saldırı suçundan kurulan hükme yönelik şikayetçi … … vekilinin temyiz incelemesinde;
Yargılama konusu suç yönünden şikayetçinin suçtan zarar gören sıfatının bulunmadığı, 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mezkûr suçtan açılan kamu davasına, suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ile yetkisinin bulunmadığı, mahkemece katılma hakkı verilmesinin de davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, şikayetçi … … vekilinin temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik ilgili Bakanlık vekilinin temyiz incelemesinde;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 13.12.2019 tarih 2019/6 Esas ve 2019/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ilgili Bakanlığın hüküm verilinceye kadar davaya katılma talebinde bulunabileceği, yasa yolu yargılamasında davaya katılma talebinde bulunulamayacağının kabul edilmesi karşısında, ilgili Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığından hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği cinsel saldırı yönünden re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, ilgili Bakanlık vekilinin temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik katılan … … vekilinin temyiz incelemesinde;
Olay ve olgular bölümünde belirtilen hususlar ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrasında “Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişi” şeklinde bahsedilmesi karşısında sanığın kapıyı kilitleyip anahtarı masanın üzerindeki kalemliğin içerisine attığı, bir süre konuştuktan sonra katılan mağdur çocuğun anahtarı kalemlikten alarak kapıyı açıp dışarı çıktığı anlaşılan olayda, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmış, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak, beraat kararının yasal dayanağının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin 5271 sayılı Kanunun 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırılık teşkil ettiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
1. Cinsel saldırı suçundan kurulan hükme yönelik şikayetçi … … vekilininin temyiz talebi yönünden
Gerekçe bölümünde (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, şikayetçi vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
2. Cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik ilgili Bakanlık vekilinin temyiz talebi yönünden
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, ilgili Bakanlık vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
3. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik katılan … … vekilinin temyiz talebi yönünden
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle Marmaris 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2015 tarihli kararına yönelik katılan … … vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının beraat kararına ilişkin birinci paragrafının çıkartılarak yerine; “Sanığın eyleminin kanunda suç olarak tanımlanmaması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Beraatine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye gerekçe yönünden aykırı olarak oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.