Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/849 E. 2023/4914 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/849
KARAR NO : 2023/4914
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/460 E., 2015/152 K.
SUÇLAR : Korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, mala zarar verme, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan, neticeten hükmolunan 2.400,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.

Sanıklar hakkında kurulan korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme hükümlerin ve sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 06.08.2013 tarihli iddianamesi ile sanık … hakkında korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve mala zara verme suçlarından ve sanık … hakkında korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve mala zara verme, tehdit ve hakaret suçlarından cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2.Yalova Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.03.2015 tarihli kararı ile
a.Sanık …’in korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçundan 3.600.00 TL adli para cezası ve mala zarar verme suçundan 2.400 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b.Sanık …’in korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçundan 3.600.00 TL adli para cezası, mala zarar verme suçundan 2.400 Tl adli para cezası ve 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 1 yıl hapis ve 600 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık …’ın temyiz istemi, olay yerinde olduğunun ispatlanamadığına, atılı suçları işlemediğine, hukuka aykırı karar verildiğine,
Sanık … müdafinin temyiz istemi, kararın hakkaniyete ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, olaydan bir gün önce katılanın … Masaj adlı iş yerine gelen sanık …’ın katılana “pompalı silahla gelip dükkanını kurşunlayacağım” dediği, olay günü gece 03:00 sıralarında tanık G. T.’ye ait araç ile katılanın iş yerinin önünden geçerlerken aracın açık camlarından sanık …’ın tek kırma av tüfeği ile masaj salonuna doğru bir el ateş ettiği, …’in ise tabanca ile bir kez masaj salonuna ateş ettiği iddiasına ilişkindir.
2.Sanıklar suçlamayı kabul etmemişlerdir.
3.13.04.2013 tarihli olay yeri inceleme raporu, 06.05.2013 tarihli Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı raporu dosyada mevcuttur.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Hakkında Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık … müdafinin ve sanık …’ın temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanıklar Hakkında Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması, Kurulan Hüküm Yönünden
1.Hüküm tarihinde, İvrindi K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık …’ın, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı Kanun’ un 196 ıncı maddesine aykırı davranılarak savunma hakkıının kısıtlanması hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Kriminal rapor, olay yeri inceleme tutanağı, tanık G.T.’nin beyanı ve tüm dosya kapsamı göre, olay öncesinde sanık …’ın aralarındaki tartışma nedeni ile tehdit ettiği katılana ait iş yerinin önünden geceleyin tanık G.T.’ye ait araçla geçen sanıklardan Murat’ın av tüfeği, diğer sanığın tabanca ile araç camından ateş etmeleri şeklinde gerçekleşen olayda sanığın eylemlerinin, belli bir kişiye yönelik olması nedeni ile 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi delaletiyle bütün halinde 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, suç vasfında yanılgıya düşülerek genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
3.Kabul ve uygulamaya göre, Suç tarihi, 5271 sayılı Kanun’un 250 inci maddesinin birinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten öncesine ait olmakla;
Anayasa Mahkemesinin, 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Sanık … Hakkında 6136 sayılı Kanun’a Aykırılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1.Hüküm tarihinde, İvrindi K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık …’ın, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı Kanun’ un 196 ıncı maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2. Suç tarihi, 5271 sayılı Kanun’un 250 inci maddesinin birinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten öncesine ait olmakla;
Anayasa Mahkemesinin, 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklar Hakkında Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.03.2015 tarihli kararırına yönelik sanık … müdafinin ve sanık …’ın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanıklar Hakkında Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.03.2015 tarihli karara yönelik sanık … müdafinin ve sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
C. Sanık … Hakkında 6136 sayılı Kanun’a Aykırılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan nedenlerle Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.03.2015 tarihli karara yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.