Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/692 E. 2023/3591 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/692
KARAR NO : 2023/3591
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Beraat

Bölge Adliye Mahkemesi kararının yetkilendirilen avukata tebliğinin usulüne uygun olmadığı, bu nedenle vekilin 02.03.2021 tarihli dilekçesinin öğrenme üzerine süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; karar tarihi itibariyle temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.06.2017 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında iftira suçundan dava açılmıştır.
2. Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 2 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin 08.12.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine şayet bu suçtan mahkumiyet kararı verilmeyecek ise yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanığın, sevk ve idaresindeki araçla, karşı yönden gelen motosiklete çarparak motosiklet sürücüsü olan katılanın yaralanmasına neden olduğu, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiriyle verilen tahliye kararının kaldırılmaması için temyiz dışı sanık …’ın aracı kendisinin kullandığını beyan ederek suçu üstlenmesi üzerine açılan davada ise etkin pişmanlık göstererek suçu üstlendiğini beyan ettiği, sanık hakkında Mahkemece suç ihbarında bulunulduğu iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesi’nin kabulü
Sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbirinin kaldırılmaması amacıyla temyiz dışı sanık …’ın atılı suçu üstlendiği, sanık …’inde de bu haliyle iftira suçunu işlediği gerekçesiyle atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin kabulü
İftira suçunun oluşabilmesi için yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, sanığın ise, ihbar veya şikayette bulunmadığı, kollukta bilgi sahibi sıfatıyla alınan beyanlarında, aracı temyiz dışı sanık …’nin kullandığını söyleyerek yalan beyanda bulunduğu, iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A.Tebliğname yönünden
Ceza Genel Kurulu’nun 17.05.2022 gün ve 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 05.08.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20.07.2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 15’inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280 maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, ”(1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra; a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, … karar verir” ve aynı Yasanın 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ”(1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir: a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklindeki düzenlemeler karşısında; ilk derece mahkemesinden gelen dava dosyasının tekemmül ettiği, başkaca toplanması gereken delil bulunmadığı hallerde bölge adliye mahkemesince duruşma açılmaksızın ‘hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” şeklinde sanığın beraatine, davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunmasına karar verilebileceğinden tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Temyiz sebepleri yönünden
1. İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. 5237 sayılı Kanun’un 270 inci maddesinde tanımlanan suç üstlenme suçunun oluşması için ise, failin gerçeğe aykırı olarak suç işlediğini veya suça katıldığını yetkili mercilere bildirmesi gereklidir.
2. Somut olayda, sanığın, sevk ve idaresindeki araçla karşı yönden gelen motosiklete çarparak motosiklet sürücüsü olan katılanın yaralanmasına neden olduğu, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiriyle verilen tahliye kararının kaldırılması için temyiz dışı sanık …’ın aracı kendisinin kullandığını, sanık …’un da aracı temyiz dışı sanık …’ın kullandığını kolluk görevlilerine beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında sanığın temyiz dışı sanık …’ı taksirle yaralama suçunu üstlenmeye azmettirdiği ve bu suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek iftira suçundan beraat hükmü kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde B numaralı bentte açıklanan nedenle Eskişehir 5.Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2020 tarihli kararına yönelik katılan vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye farklı gerekçeyle uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 8 inci maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi’ne, kararın bir örneğinin bilgi için Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2023 tarihinde karar verildi.