Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/6555 E. 2023/9006 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6555
KARAR NO : 2023/9006
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/320 E., 2022/484 K.
SUÇ : Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün karar tarihi itibariyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.11.2009 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı tehdit ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından kamu davası açılmıştır.
2. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 09.02.2022 tarihli ilamı ile ”6136 sayılı Kanun’a muhalefet ve silahlı tehdit suçlarından kurulan hükümlerin dava zamanaşımı nedeniyle düşmesine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından, başka suçtan farklı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanığın duruşmalardan bağışık tutulma talebinde bulunmaması karşısında, hükmün verildiği son oturumda SEGBİS yoluyla veya bizzat duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı

CMK’nın 193. ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle” bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.06.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, verilen cezanın hukuka aykırı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanık … ve inceleme dışı sanık …’ın, içerisinde mağdur …’in de bulunduğu mağdur …’a ait araca bindikleri, araçla gezmeye başladıkları, bir süre sonra sanık …’in silahını mağdur …’a yönelterek ”yanlış yaptın bize” diyerek tehdit ettiği, mağdur …’ın silahı yukarı doğru ittirince silahın ateş aldığı ve aracın tavanını deldiği, sanık …’in silahla ayrıca aracın penceresinden havaya birkaç kez ateş ettiği, mağdur …’a polis uygulama noktasından geçmeyeceksin yoksa kafana sıkarım diye tehdit ettiği, E-5 üzerinde Avcılar Mezarlığına gittikleri, burada da 2 el havaya ateş ettiği, tekrar küçükçekmece Yeşilova mahallesine geldikleri, burada ise sanık …’ın silahla 3 el havaya ateş ettiği ve daha sonra mağdurları serbest bıraktıkları ve bu suretle atılı suçların işlendiği iddiasına ilişkindir.
2. 06.10.2009 tarihli tutanakta, sanık …’in evinde yapılan aramada çiçek vazo içerisinde 12 adet MKE yapımı mermi ele geçtiği tespit edilmiştir.
3. 12.08.2009 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre, mağdura ait araçta yapılan incelemede aracın tavan kısmında bir adet mermi çıkış deliği olduğu belirtilmiştir.
4. Dosya içerisinde bulunan şikayet dilekçesinde, mağdurların emniyete müracaat tarihinin 12.08.2009 günü, saat 00:00 olduğu belirtilmiştir.
5. Mağdur … ve …’in beyanlarından özetle, sanık …’in yanında sanık … ile birlikte konuşma bahanesiyle mağdur …’ın aracına bindiklerini, bir süre sonra sanık …’in ”bize yanlış yaptın” diyerek silahını Hakan’a yönelterek aracı polis uygulama noktalarından sürmemesini E-5 yolundan sürmesini söyledikleri ve bu şekilde bir süre araçta gezdirmek suretiyle alıkoyduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) suç teorisine göre mağdur sayısınca suç oluşur. İstisnaları 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında (zincirleme suç) ikinci fıkrasında (aynı neviden içtima) ve 44 üncü maddesinde (farklı neviden içtima) olarak düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının uygulanabilmesi için mağdurun aynı olması gerekse de, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 44 üncü maddelerinin uygulanması için mağdurun aynı olması şart değildir. 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında tek fiille aynı suçun birden fazla mağdura karşı işlenmesi, 44 üncü maddesinde ise aynı fiilin birden farklı suç oluşturması esas alınmıştır. Sanığın mağdurların bulunduğu araca binerek, seyir halindeki araçta bir süre tutmak suretiyle alıkoyduğu anlaşılmakla
zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığından sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mağdur sayısınca cezalandırılması nedeniyle hukuka aykırılık bulunmadığından Tebliğname’de bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Olay ve olgular bölümünde belirtilen hususlar ışığında sanığın, mağdurları soruşturma başlamadan ve mağdurların şahsına başkaca bir zararı dokunmaksızın serbest bıraktığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 110 uncu maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının oluştuğunun gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan sebeplerle Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.06.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğnameye gerekçe yönünden aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2023 tarihinde karar verildi