Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/6032 E. 2023/5694 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6032
KARAR NO : 2023/5694
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2.Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.04.2015 tarihli kararı ile sanığın, atılı suçtan, 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3.İlgili kararın, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 05.04.2021 tarihli kararı ile “… Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 … ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı iptal kararı … gözetilerek basit yargılama usulü yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu …” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

4.Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında, takdiren basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek, hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan sanığın, izinden dönmesi gereken tarihte dönmeyerek hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1.Sanığın izin süresinin bitiş tarihinin 16.01.2015 olması karşısında, gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin doğru belirlenmesi nedeniyle, tebliğnamedeki (1) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
2.İzin belgesi, firar fişi, tutanak içerikleri, sanık savunması ile tüm dosya kapsamı itibariyle, sanığın, özel izinden dönerek teslim olması … ve saatte teslim olmadığı ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 97 nci maddesi gereği kırk sekiz saatlik süre içerisinde de ceza infaz kurumuna giriş yapmadığı anlaşıldığından, sanığın mahkumiyetine dair kararda isabetsizlik görülmemiştir.
3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
4.Sanık hakkında temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin “5275 sayılı Kanun’un 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak gösterilmesi gerekirken sadece “5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak belirtilmesi suretiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 232 inci maddesinin ikinci fıkrasına muhalefet edilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir. Ancak bu hususun 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numarada açıklanan nedenle Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün birinci paragrafındaki “eylemine uyan hükümlü veya tutuklunun kaçması” ibaresinden sonra gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 inci maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” yazılmak sureti ile hükmün, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2023 tarihinde karar verildi.