Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/5930 E. 2023/2998 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5930
KARAR NO : 2023/2998
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.11.2013 tarihli iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri ve 31 inci maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.

2. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarihli kararıyla, suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.12.2014 tarihli kararının suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/2974 Esas, 2021/16668 Karar sayılı kararı ile, ”…Suça sürüklenen çocuk müdafinin, suça sürüklenen çocuk hakkında lehe kanun maddelerinin uygulanmasını talep etmesine karşın, engel sabıkası bulunmayan suça sürüklenen çocuk bakımından TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Kocaeli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli kararıyla, suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca neticeten belirlenen 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasının, aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteği,
1. Suçun yasal unsurlarının oluşmadığına,
2. Zamanaşımı süresinin dolduğuna,
3. Müvekkilinin mağdura yönelik bir eyleminin olmadığına,
4. Mağdurun kendi isteğiyle rıza dahilinde hareket ettiğine,
5. Müvekkilinin suç işleme kastı bulunmadığına,
6. Asıl failin sanık Ahmet Çelik olduğuna,
7. Suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay; suça sürüklenen çocuk … ve inceleme dışı diğer sanıkların yapmış oldukları plan dahilinde öldürmeyi planladıkları maktul E.’in olay yerine götürülmesi sırasında taksici olan mağdura ait aracı kiraladıkları, eylem sırasında mağdurun boğazına bıçak dayamak ve başına silah doğrultmak suretiyle cebir ve tehditle mağduru alıkoydukları, maktul E.’e yönelik eylemi tamamladıktan sonra, gördüklerini kimseye anlatmaması hususunda tehdit ettikleri mağduru serbest bırakmalarına ilişkindir.
2. Kocaeli Devlet Hastanesine ait tedavi defteri sureti dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Mahkemece mağdura yönelik eylem sırasında bıçak ve tabanca kullanıldığı kabul edilmesine rağmen, suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmaması ve suça sürüklenen çocuk ve diğer sanıkların, üzerlerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlemeleri karşısında, temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 61 inci maddeleri gereğince aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleştiği nazara alınarak, temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1. Atılı suç için belirlenen ceza miktarı bakımından 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, ikinci fıkrası, üçüncü fıkrası ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gözetildiğinde, suça sürüklenen çocuk müdafinin atılı suç yönünden zamanaşımı süresinin dolduğuna ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
2. Dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin kararda isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın, eleştiri dışında, doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafinin diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemekle, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır .

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kocaeli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli kararında, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından ileri sürülen temyiz itirazları ile dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, vaki temyiz itirazının reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2023 tarihinde karar verildi.