Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/5798 E. 2023/5048 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5798
KARAR NO : 2023/5048
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1093 E., 2022/493 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 26.08.2019 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında, iftira suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli kararıyla sanık hakkında iftira suçundan beraat kararı verilmiştir.
3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11.04.2022 tarihli kararıyla, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararı kaldırılarak sanık hakkında iftira suçundan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; kararın kanuna aykırı olduğuna, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği ve delil yetersizliğinden dolayı beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
1. Dava konusu olay, sanığın, ruhsatı adına kayıtlı olan aracını, yeğeni olan katılana 22.000,00 TL karşılığında sattığı, katılanın 12 ay boyunca aylık taksitler halinde satış bedelini ödemeye devam etmesine rağmen aracın ruhsat devrini gerçekleştirmediği, bu duruma karşılık katılanın da kalan taksitleri ödemekten vazgeçmesi üzerine İstanbul ilinde ikamet eden sanığın evinin önünde bulunan aracının çalındığına dair şikayette bulunduğu, katılan hakkında yapılan soruşturmada hırsızlık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinden iftira suçunun oluştuğu iddiasına ilişkindir.
2. İlk Derece Mahkemesince, sanığın eyleminin Anayasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı değerlendirilerek, atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı ve sanığın suç işleme kastı olmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Bölge Adliye Mahkemesince, katılan hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve sanık ile katılan arasındaki hukuki ihtilaf dikkate alınarak, sanığın işlemediğini bildiği halde, katılan hakkında soruşturma ya da kovuşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla müracaatta bulunduğu bu nedenle üzerine atılı suçu işlediği gerekçesiyle iftira suçundan mahkumiyetine karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
1. İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir.
Bu itibarla; katılan ile aralarında hukuki ihtilaf olan sanığın, aracını katılana satmasına rağmen, aracının İstanbul ilindeki ikametinin önünden çalındığını ihbar ederek, İzmir ilinde ikamet eden katılanın evinin önünde park halinde bulunan aracı geri aldığı, katılan hakkında hırsızlık suçundan soruşturma yapıldığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği böylece, sanığın, katılan hakkında hukuka aykırı fiil isnat ederek soruşturma başlatılmasına sebep olduğu ve iddialarının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmakla; sanığa yüklenen eylemin iftira suçunu oluşturduğuna yönelik verilen bölge adliye mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamış ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 11.04.2022 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.