Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/5628 E. 2023/6167 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5628
KARAR NO : 2023/6167
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/738 E., 2022/227 K.
SUÇ : Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma
HÜKÜM : Beraat ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Anamur Cumhuriyet Başsavcılığının 12.11.2020 tarihli iddianamesi ile, seri muhakeme usulünün uygulanması teklifinin sanık tarafından reddedilmesi üzerine, sanığın ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan cezalandırılması talep olunmuştur.

2. Anamur 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2020 tarihli kararı ile, sanığın atılı suçtan 1 yıl 3 … hapis cezası ve 820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
3. İlgili kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 23.01.2022 tarihli kararı ile, dosya üzerinden incelemede, sanığı atılı suçtan beraatine karar verilmek suretiyle düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz istemi; arama kararının hukuka uygun olduğuna ve suçun … olduğuna ilişkindir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın ikametinde yapılan aramada ele geçirilen iki adet ruhsatsız silah nedeniyle, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a (6136 sayılı Kanun) muhalefet suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. 14.07.2020 tarihli tutanakta, devriye görevi sırasında sanığın tarlasında dişi hint kenevir bitkisine benzer bitkinin görüldüğü yazılıdır.
3. 14.07.2020 tarihli arama kararında, Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında sanığın ikamet ve eklentilerinde, üzerinde ve aracında, saat 16:00 ile 17:30 arasındaki zaman diliminde geçerli olmak üzere arama kararı verildiği görülmüştür.
4. 14.07.2020 tarihli arama ve muhafaza altına alma tutanağında, 16:00-17:30 aralığında geçerli olarak verilen arama kararına istinaden, aynı gün 15:40 sıralarında olay mahalli olan … mevkiine gelindiği ve sanığın ikamet adresine ulaşıldığı, yapılan aramada, sanığın ikamet olarak kullandığı çadırın ikinci odasından bir adet Vzor 50 Cal ibareli 7.65 mm çaplı tabanca ve şarjörü, üçüncü odadan ise, bir adet …. tabanca ve başka bir tabancaya ait şarjör, 73 adet 7.65 mm çaplı fişek ve 82 adet 9 mm çaplı fişek bulunduğu, aramaya saat 17:20’de son verildiği belirtilmiştir.
5. Merkez jandarma kriminal laboratuvarının 23.07.2020 tarihli raporunda, elde edilen silahların 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak nitelikte olduğu bildirilmiştir.
6. Sanık savunmasında, hayvancılıkla uğraştığı için güvenlik nedeniyle silah taşıdığını beyan etmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Sanığın eylemi … görülerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü;
İlk Derece Mahkemesince kurulan hüküm isabetli bulunmamış ve arama kararının usulsüz olduğu gerekçesiyle, sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı ve suç eşyalarının zoralımına karar verilerek düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Ceza Genel Kurulunun 2018/20-1 Esas ve 2019/535 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Temel Haklar ve Ödevleri” kısmında yer verilen “Özel hayatın gizliliği” ve “Konut dokunulmazlığı …” dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez, kişiliğe bağlı

temel haklarındandır. Anayasa’nın 13 üncü, 20 nci ve 21 inci maddelerinde bu hakların hangi hâllerde ve nasıl sınırlanabileceği belirtilirken, anılan hakların “vazgeçilmez” niteliği nedeniyle bu haklara müdahalenin ancak kanun ile öngörülmesi zorunlu kılınmıştır.
Gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde gerekse Anayasanın ilgili maddelerinde ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (5271 sayılı Kanun) özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı … ile kamu güvenliği arasında bir denge kurulmaya çalışılırken, birey ile kolluk arasındaki … dengesizliği nedeniyle söz konusu hakların mümkün olduğunca yargı yerlerince verilen kararlarla sınırlanması esası benimsenmiştir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında bu haklara yapılacak müdahalelerin sadece kanunla düzenlenmesi yeterli görülmeyerek hangi amaç için olursa olsun Sözleşme maddelerinde yer alan haklara kanun ile getirilen müdahalenin demokratik bir toplumun gereklerine uygun olması ve kamu otoritesine tanınan müdahale hakkının kötüye kullanılmasının da güvence altına alınması gerekliliğine işaret edilmiştir.
Adli arama, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 116 ncı ve 119 uncu maddeleri arasında düzenlenmiştir. 5271 sayılı Kanun’un 119 uncu maddesine göre ancak hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile konutta ve işyerinde arama yapılması mümkündür. Buna aykırı olarak gerçekleştirilen arama sonucu ele geçirilen deliller, hukuka aykırı yöntemler ile elde edilmiş olacağından, Anayasa’nın 38 inci maddesinin altıncı fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 206 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 217 nci maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamayacaktır.
Cumhuriyet savcısının 14.07.2020 tarihli arama kararına istinaden, sanığın ikametinde yapılan aramada tabanca ve mermilerin ele geçirildiği, ancak ele geçirilen eşyalara yönelik usule uygun olarak yazılı şekilde verilmiş el koyma ve onama kararının dosya içerisinde mevcut olmadığı gibi geçirilmesinde sakınca bulunmasının gerekçelerinin de açıklanmadığı gibi somut olayda da böyle bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmakla, dosya kapsamında usulüne uygun verilen el koyma kararı olmadığından arama kararının işlemi hukuka uygun hale getirmediği, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin Anayasa’nın 38 inci maddesinin 6 ncı fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 206 ncı maddesinin 2 nci fıkrasının (a) bendi, 217 nci maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamayacağı da gözetilerek, verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 23.01.2022 tarihli kararında Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Anamur 2. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,14.09.2023 tarihinde karar verildi.