Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/5532 E. 2023/4996 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5532
KARAR NO : 2023/4996
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/510 E., 2021/695 K.
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Perşembe Cumhuriyet Başsavcılığının 24.03.2016 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Perşembe Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.07.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 58 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirliğine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Perşembe Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.07.2016 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8.Ceza Dairesinin 30.03.2021 tarihli ve 2021/2905 Esas, 2021/5625 Karar sayılı kararı ile “…Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Perşembe Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 251 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirliğine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
5. Sanığın itirazı üzerine Perşembe Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirliğine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi daha önce mahkemeye verdiği dilekçelerinin göz önünde tutulmasına, dosyanın yeniden incelenmesine ve beraatine karar verilmesine, vesaireye ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay sanığın Ordu açık cezaevinde hükümlüyken 03.12.2015 tarihinde gitmiş olduğu yedi günlük özel izinden 10.12.2015 tarihinde dönmesi gerekirken dönmeyerek firar suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın Ordu açık cezaevinde hükümlüyken 03.12.2015 tarihinde gitmiş olduğu yedi günlük özel izinden 10.12.2015 tarihinde dönmediği yasal 48 saatlik sürenin bitiminde de cezaevine gelmediği kolluk güçlerince yakalandığı tüm dava dosyası kapsamında elde edilen delillerden anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
3. Perşembe Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2021 tarihli kararında, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen sanık hakkında temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ nun 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak gösterilmesi gerekirken sadece “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 292 inci maddesinin birinci fıkrası” olarak belirtilmesi suretiyle, 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin ikinci fıkrasına muhalefet edilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle Perşembe Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2021 tarih kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında 1. bentteki “eylemine uyan” ibaresinden sonra gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 292 nci maddesinin birinci fıkrası” yazılmak sureti ile hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.