Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/5435 E. 2023/4712 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5435
KARAR NO : 2023/4712
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Beraat

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.06.2020 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında iftira suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. İstanbul (Anadolu) 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.12.2020 tarihli kararı ile iftira suçundan 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Bu karara karşı sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.02.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, sanığın 5271 sayılı kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar vermiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekili, katılanın sanığın şikayeti ile soruşturma geçirdiğini, suçun oluştuğunu ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğini belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
1. … çalıştığı hastahanenin başhekimliğine 09.01.2020 günü bir dilekçe vererek “Ben FETÖ’den dolayı daha önce mağdur edildim. Şimdi başhekim yardımcısı … tarafından mağdur ediliyorum. …’ın FETÖ’cü olup olmadığının araştırılmasını istiyorum.” şeklinde bir dilekçe vermiş, bunun üzerine … hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.
2. … 04.02.2020 tarihinde, … hakkında şikayetçi olmuş, sanık hakkında iftira suçundan incelemeye konu bu dava açılmıştır.
3. Sanık savunmasında, daha önce FETÖ’cü amirler ve üstler yüzünden aynı zamanda yine FETÖ’cü kişiler yüzünden doçentlik ünvanını 2013 yılında başvurmasına rağmen ancak 2015 yılında alabildiğini, 5 kez doçentlik sınavında kendisine doçentlik verilmediğini, FETÖ’cüler ile ilgili devlete pekçok istihbarat bilgisi verdiğini, 2 yıl önce …’ın kendisine, FETÖ’cülerle uğraşma, senin hakkında soruşturma yapılır, birşey söylenir dediğini, gerçekten de 2 ay sonra FETÖ’den değil ama bilimsel yayınlardan dolayı bir soruşturma geçirdiğini, dilekçesinde …’a FETÖ’cüdür demediğini, sadece kendisine yönelik belirgin husumetinden dolayı yaptığı işlemleri şikayet ettiğini, dilekçede belirttiği gibi bir insanın yapamayacağı miktarda fazla görevlendirme yapıldığını, sonra da bu işlerin yapılamadığı belirterek hakkında kınama cezası verildiğini, sürekli mobing uyguladığı için dilekçe verdiğini, kesinlikle kendisine FETÖ’cüdür demediğini, FETÖ’cü olduğunu da bilmediğini, araştırılmasını istediğini belirtmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
Mahkeme sanık hakkında suçun subut bulduğunu kabulle mahkumiyet kararı vermiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
“Başhekim yardımcısı ve aynı zamanda klinik idari sorumlusu katılan ile ilgili klinikte doktor olarak çalışan sanık arasında çalışma düzenine ilişkin bir takım sorunlar bulunduğu, sanık hakkında bu kapsamda idari soruşturma yapıldığı ve kınama cezası verildiği, sanığın bunun üzerine katılan hakkında hastahane başhekimliğine şikayette bulunulduğu, davaya konu şikayet dilekçesinde sanığın geçmiş dönemde FETÖ örgüt üyeleri tarafından mağdur edildiğinden bahsedilerek, yine aynı şekilde bir mağduriyete uğrama endişesini dile getirdiği, katılanın FETÖ terör örgütü ile bir ilgisi olduğuna dair açık ve somut bir isnatta ve suçlamada bulunmadığı, dolayısıyla iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı, eyleminin Anayasal Şikayet Hakkı kapsamında kaldığı” belirtilerek sanık hakkında ilk derece mahkemesinin mahkumiyet kararı kaldırılarak beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay ve olgular bölümünde belirtilen deliller ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 25.02.2022 tarihli sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA, Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul(Anadolu) 25.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.