Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/5330 E. 2023/4704 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5330
KARAR NO : 2023/4704
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1903 E., 2022/732 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1- İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.03.2017 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında iftira suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2- İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.05.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan beraat kararı verilmiştir.
3. Bu karara karşı Cumhuriyet Savcısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi 24.02.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında ilk derece mahkemesinin beraat kararı kaldırılarak, sanığın iftira suçundan 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii usulune uygun bir teşhis yaptırılmadığını, sanığın Anayasal şikayet hakkını kullandığını, aleyhine mahkumiyete yeter delil bulunmadığını ve eksik inceleme yapıldığını belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
1- 14.07.2016 günü Jandarma Komutanlığına müracaat eden … ve … … Belediyesi’nde çalışan …’in köylerine gelerek, çöp parası adı altında kendilerinden para topladığını, ona bir miktar para verdiklerini ancak … Belediyesi’nde yapmış oldukları araştırmada çöp paralarının ödenmediğini tespit ettiklerini, bildirerek … hakkında şikayetçi olmuşlardır. Bu soruşturma hazırlığın 2016/1401 sırasına kaydedilmiştir.
2- … Belediyesi 14.07.2016 tarihli yazısı ile, …’in Belediyede Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak görev yaptığını, para toplama yetkisi olmadığını, bahsi geçen konu ile ilgili belediyeye bir ödeme yapılmamış olduğunu bildirmiştir.
3- Kayıtlara göre ödeme 15.07.2016 tarihinde yapılmıştır.
4- … ifadesinde, çöp parası toplamak gibi bir görevi olmadığını ancak, muhtarlara 15 temmuz’dan önce belediyeye çöp paralarını teslim edin şeklinde beyanda bulunduğunu, adı geçen iki muhtarın kendisine 14.07.2016 günü bir miktar para verdiklerini, aynı gün bu parayı belediye zabıtası …’a vezneye yatırılmak üzere teslim ettiğini, onun da ertesi günü parayı vezneye yatırıp makbuzu getirdiğini, her iki muhtarın da kendisinden miktarda indirim yapmasını istediklerini, ancak onlara asla yardımcı olamayacağını söylediğini beyan etmiştir .
5- … aynı soruşturma kapsamında her iki muhtar hakkında, kendisine az para ödemek için rüşvet teklif ettiklerini, kabul etmediği için hakkında dolandırıcılık suçundan ithamlarda bulunduklarını, ayrıca köylüden usulsüz para topladıklarını belirterek, evraklarından incelenmesini harcamalarının araştırılması talebi ile şikayetçi olmuştur.
6- İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı muhtarlar … ve … hakkındaki iddialara ilişkin soruşturmayı 2016/1401 sayılı soruşturmadan ayırarak hazırlığın, 2017/215 sırasına kaydetmiş, köy halkından usulsüz para toplanması ilişkin olarak … Kaymakamlığından soruşturma izni istemiş, daha sonra muhtarlar hakkındaki rüşvet verme suçuna ilişkin soruşturmayı bu soruşturmadan ayırarak hazırlığın 2017/1195 sayılı soruşturma numarasına kaydetmiştir. Kaymakamlık tarafından görevi kötüye kullanma suçundan muhtarlar hakkında soruşturma izni verilmemiştir. Rüşvet verme suçu ile ilgili yapılan soruşturmada muhtarlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildikten sonra, sanık hakkında iftira suçundan incelemeye konu bu dava açılmıştır.
7- Sanık hakkında ikna suretiyle irtikap suçundan açılan davada, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilerek, hakkında hükmün açıklanmasın geri bırakılmasına karar verilmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
“Somut olayda sanığın şüpheli sıfatıyla yer aldığı 2016/1401 soruşturma numaralı dosyaya 22/07/2016 tarihinde sunmuş olduğu iki ayrı savunma dilekçesinin içeriği dikkate alınarak yapılan yargılamada; Katılanlar hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın dava açmaya yeterli delil bulunmadığından bahisle verilmiş olması nazara alındığında, sanığın eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atma niteliğinde olmayıp, Anayasanın 74. maddesi ile garanti altına alınan “anayasal

dilekçe-şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunmasından..” bahisle 5237 sayılı kanunun 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
“Sanığın kaçamaklı savunması, katılanların müstekar iddiaları, sanığa iftira atmaları için bir sebep bulunmayan tanıkların yeminli ifadeleri, … Belediyesi’nin henüz çöp ücretinin yatırılmadığına dair 14/07/2016 tarihli yazısı, çöp ücretinin ödendiğine dair 15/07/2016 tarihli iki adet makbuz ve İnebolu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/12 Esas, 2017/63 Karar sayılı dosyası birlikte ele alındığında sübut noktasında bir tereddüt söz konusu olmadığı, buna göre sanığın suç tarihi itibariyle Kastamonu/ … Belediyesi’nde Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak görev yaptığı, Beldeğirmeni ve Darsu Köyü muhtarları olan katılanların, “sanığın kendilerinden çöp parası adı altında para alıp belediyeye yatırmadığını” iddia etmeleri üzerine soruşturmaya başlandığı, 2016/1401 numaralı dosyada “sanığın, katılan …’tan 01/07/2016 ve 11/07/2016 tarihlerinde, …’den de 28/06/2016 tarihinde para tahsil ettiği halde belediyeye yatırmadığı ve uhdesinde tuttuğu” iddiasıyla irtikap suçundan soruşturma yapıldığı, dolandırıldıkları düşüncesine kapılan katılanların Belediye’ye başvurarak çöp ücretinin yatırılmadığını öğrendikleri ve 14/07/2016 tarihinde şikayetçi oldukları, nitekim … Belediyesi’nin 14/07/2016 tarihli yazısı ile de sanığın para toplama yetkisi olmadığının bildirildiği ve aynı İdare’nin 24/08/2016 tarihli yazısı ve ekindeki makbuzlara göre de katılanların köylerinin çöp ücretlerinin 15/07/2016 tarihinde yatırıldığı, yine aynı yazıya göre tahsilat yapma görevinin zabıta memuru tanık …’da olduğu, … ifadesine göre de paranın katılanlar tarafından değil sanık tarafından yatırıldığı ,
Katılanların, dolandırıldıklarından bahisle 14/07/2016 tarihinde suç duyurusunda bulunmaları üzerine, bir gün sonra sanığın kollukta şüpheli olarak 15/07/2016 tarihinde savunma yaptığı, sanık savunmasını verdiği halde bu kez 16/07/2016 tarihinde kolluğa tekrar giderek iki adet dilekçe verip, katılanların kendisine rüşvet teklif ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu, nitekim çöp ücretlerinin de katılanların şikayetçi olmasından bir gün sonra 15/07/2016 tarihinde Belediye hesabına intikal ettiğinin anlaşıldığı, İnebolu Ağır Ceza Mahkemesi dosyası, tanık ifadeleri ve katılan iddiaları gözetildiğinde, sanığın hakkındaki şikayeti öğrenince kendisini ihbar eden katılanlardan intikam almak saiki ile ve onları zor duruma düşürmek maksadıyla dilekçe verdiği, somut hiç bir delil olmadığı halde ihbarda bulunmasının artık şikayet hakkı kapsamında olmadığı sonucuna varılarak”, sanık hakkında iftira suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 128 inci maddesinde düzenlenen ve Anayasanın 36 ncı maddesiyle de güvence altına alınan iddia ve savunma dokunulmazlığı; şahısların yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde, serbestçe ve hiçbir endişenin etkisi altında kalmaksızın haklarını özgürce iddia edebilmeleri veya kendilerini savunabilmeleri imkanının sağlanmasını ifade eder. Eğer böyle bir hak olmazsa, iddia ve savunma serbestçe yapılamayacak ve söylenmesi gereken, cezai yaptırıma maruz kalma korkusuyla ifade edilemeyeceğinden, yapılan yargılama sonucunda hedeflenen, “gerçeğe ulaşma” ve “adaletin gerçekleşmesi” de söz konusu olamayacaktır.
Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere; iddia ve savunma hakkının kullanılması bağlamında, kişiler açısından somut isnat ifade eder nitelikte maddi vakıaların ortaya konulması ya da kişilerle ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunulması mümkündür. Bu somut isnatlar veya olumsuz değerlendirmeler, iddia ve savunma hakkının kullanılmasıyla ilişkilendirilememesi durumunda, hakaret veya iftira suçunu oluşturur. Somut olayda sanık kendisi hakkında rüşvet almak suçundan yürütülen soruşturma kapsamında, muhtarlar hakkında rüşvet teklif ettikleri ve makbuz almadan nasıl köy parasını harcadıklarını vs. belirterek suçlamalarda bulunmuştur. Sanığın kolluğa verdiği dilekçedeki beyanlarının 5237 sayılı Kanun’un 128 inci maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 24.02.2022 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA, Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.