Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/5121 E. 2023/4238 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5121
KARAR NO : 2023/4238
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/788 E., 2021/1602 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Beraat

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 17.01.2020 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında sesli, yazılı ve ya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2021 tarihli kararı ile iftira suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına , hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. Bu karara karşı sanık müdafiinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi 08.12.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, sanığın hakaret suçundan açılan davadan beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … vekili , katılan hakkında yapılan haberin tamamen gerçek dışı olması nedeniyle basın hürriyeti içinde değerlendirilemeyeceği, toplumun yanıltığını, görevini kötüye kullandığı şeklinde bir suç isnadı olduğundan sanığın eyleminin iftira suçunu oluşturduğu, mahkumiyet kararının doğru belirtilerek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’in yetkilisi olduğu “www…..com” adlı internet sitesinden “… Çiğneyin” ve “Bu İddia Doğru Olmamalı” başlığı altında katılan aleyhinde haber yaptığı, haber içeriğinde … Cumhuriyet Üniversitesi genel sekreteri olarak görev yapan katılan …’ın annesi …’a aynı öğretim üyesi (…) tarafından 2-3 implant operasyonu yapıldığı, gerçekleştirilen bu operasyonların ücretlerinin ödenmediği ve yapılan bu işlemlerle ilgili bir kayıt tutulmadığı belirtilerek “Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Hakaret” suçunu işlediği iddiası ile dava açılmıştır.
2. Sanık savunmasında , fakülte içinde çalışanların verdikleri bilgilerle haber yaptığını, hakaret, iftira kastı ile hareket etmediğini, haberi tamamen oluşmuş ya da olabilecek kamu zararlarını, kamu oyuna duyurmak için kaleme alındığını beyan etmiştir.
3. Katılan …, ifadesinde annesi …’ın 02.07.2012 tarihinde vefat ettiğini, haberde, diş Hekimliği Fakültesinde …’a 2-3 implant tedavisi yapıldığı ve ücretinin ödenmediği ayrıca hastane kaydının da tutulmadığı iddialarının yer aldığını, asıl amacın kurumu ve makamları karalamaya yönelik olduğunu belirtmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Sanığın yaptığı haber paylaşımında hakaret suçunu oluşturabilecek bir söylemin bulunmadığı ancak haberin içeriği ile yargılama sırasında yapılan araştırmalar neticesinde katılan … yönünden elde edilen bilgilerin uyuşmadığı, dolayısıyla bu haliyle katılan …’ın görevini kötüye kullandığı şeklinde imalar içeren haberinin iftira suçunun unsurlarını barındırdığı gerekçesiyle sanık hakkında iftira suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Sanığın kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yaptığı bu haberden dolayı üzerine atılı iftira suçunun unsurlarının oluştuğundan söz edilemeyeceği, kamusal bir görev yürüten katılanın eleştirilere, böyle bir görev yürütmeyen birine nazaran daha fazla katlanmasının zorunlu olduğu, konunun ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün katılanın kişisel haklarına üstün tutulmasına esas teşkil eden hususlardan biri olarak kabul edilmesi ve konunun haber yapılmasından dolayı kamu yararının önemi ve niteliği ile eylem nedeniyle katılanın kişisel haklarının gördüğü zarar karşılaştırıldığında somut olayda ifade ve basın özgürlüğü ile düşünceyi açıklama ve yayma hakkının üstün tutulması gerektiği, bu hakkın sınırlarının aşıldığından söz edilemeyeceği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, hakkını kullanan kimseye ceza verilemeyeceği, sanığın haber kaynaklarından elde ettiği bilgilere dayalı olarak gerçekleşen eyleminde basın özgürlüğü kapsamında düşünce veya fikir açıklama hakkını kullandığı anlaşıldığından, Anayasal hakkın kullanılması niteliğindeki eylemde iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, kamu davasına konu olayda kesin bir yargı ve itham içermeyecek şekilde kaleme alınan haberde sanığın hakaret suçunu işleme kastıyla hareket ettiğine dair ise her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetini gerektirir kati ve yeterli delil edilemediği gözetilerek sanık hakkında yerel mahkemece hükmolunan mahkumiyet hükmü kaldırılarak beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanığın genel yayın yönetmeni ve imtiyaz sahibi olduğu “… Postası” gazetesinin internet sayfasında … Cumhuriyet Üniversitesinde genel sekreter olarak görev yapan katılan …’ın annesine 2-3 adet implant tedavisi yapıldığı bununla ilgili ödeme yapılmayıp kayıt da tutulmadığına dair haber yapmak suretiyle iftira suçunu işlediği iddia olunan olayda; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince sanığın iftira suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ise de ;gazetecilik mesleği ile iştigal eden sanığın, basit bir araştırma ile katılanın annesinin haber tarihinden yaklaşık 7 sene önce vefat ettiği bilgisine ulaşabileceği halde herhangi bir araştırma yapmaksızın katılanın ücret ödemeksizin annesine üniversite hastanesinde diş tedavisi yaptırmak suretiyle görevini kötüye kullandığına dair haber paylaşımında bulunmuştur. Adli ve idari makamları harekete geçirecek nitelikteki asılsız haber paylaşımında bulunan sanığın katılan hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak kastı ile hareket ettiğini kabul etmek gerekmektedir. Bu nedenle yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmayıp , Bölge Adliye Mahkemesince yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin,08.12.2021 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2023 tarihinde karar verildi.