Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/4930 E. 2023/4713 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4930
KARAR NO : 2023/4713
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1019 E., 2021/1702 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Beraat

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1- Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.04.2019 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında iftira suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2- Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.12.2019 tarihli kararı ile iftira suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.
3- Bu karara karşı katılan vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi 09.09.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, sanığın 5271 sayılı kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar vermiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekili sanığa atılı suçun oluştuğunu, eylemin şikayet hakkı kapsamında kalmadığını ve beraat kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
1- … 05.09.2015 tarihinde polis karakolunda verdiği ifadede, … adlı polis memuru ile 4 ay önce tanıştığını, …’ın adli bir olay nedeniyle kendisi ile görüştüğünü, ancak daha sonra gece gündüz arayarak kendisini rahatsız ettiğini, ayrıca beraber kahvaltı yaptıkları sırada sarılmaya çalışarak ve öperek taciz ettiğini bildirerek şikayetçi olmuştur.
2- Polis memuru olan … ifadesinde, müşteki bayanı 4 aydır tanıdığını, bir silahla yaralama soruşturması ile ilgili olarak görüştüklerini, aralarında herhangi bir arkadaşlık veya duygusal ilişki olmadığını, kendisi ile hiç kahvaltı yapmadığını, isnat ettiği şekilde sarılmaya kalkışmadığını, öpmediğini, aralarındaki mesajlaşmaların ise onun yazdığı mesajlara cevap verme niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Ayrıca eşinin de durumdan haberdar olduğunu, hatta birlikte …’ın çalıştığı Avea bayisine gittiklerini beyan etmiştir.
3- Tanık polis memuru C.Y beyanında, … ile aynı büroda çalıştıklarını, …’ın eski eşi R.I’nın, C.A’nın arkadaşını yaralaması ile ilgili soruşturma yaptıklarını, bu kapsamda … ile de görüştüklerini, …’un bu soruşturmada görevli olması nedeniyle onunla görüşmeler yaptığını bildiğini, çok eskiden tanıdığı C.A’nın emniyete gelerek … ile birlikte yaşadığını, kendisine “sizin büroda … diye bir memur var, bu memur benim yaşadığım bayan ile görüşme yapıyor, onu evine çağırmış, bu şahsı ben şikayet edeceğim” dediğini daha sonra bu şahsın …’u da telefonla arayıp tehdit ettiğini duyduğunu belirtmiştir.
4- …, 05.11.2015 günü verdiği ikinci ifadede, birlikte yaşadığı C.A, …’ı arayıp tehdit ettiği için …’ın şikayetçi olduğunu, bu kapsamda karakola geldiklerinde C.’e yardımcı olup iddialarının doğru olduğunu göstermek için … hakkında şikayetçi olduğunu, daha sonra C.’in birlikte gittikleri bir gazinoda vurularak öldürüldüğünü, onun baskısı ile şikayetçi olduğunu, …’ın artık kendisini rahatsız edecek bir hareketi olmadığını belirterek şikayetini geri almıştır.
5- … hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozmak, tehdit, iftira ve basit cinsel saldırı suçlarından yapılan soruşturmada hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, akabinde …’ın şikayeti üzerine … hakkında iftira suçundan cezalandırılması istemiyle incelemeye konu bu dava açılmıştır.
6- Sanık savunmasında katılan …’ın kendisini sürekli aradığına ilişkin telefon kayıtlarını sunduğu, iddialarının doğru olduğunu, kimseye karşı iftira kastı ile hareket etmediğini belirtmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkeme sanık hakkında iftira suçundan mahkumiyet kararı vermiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Mahkeme sanığın Anayasal bir hak olan şikayet hakkını kullandığını belirterek unsurları oluşmayan suçtan sanık hakkında beraat kararı vermiştir.

IV. GEREKÇE
İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını

sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. İhbara konu suçtan delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi veya beraat hükmü kurulması sanık açısından iftira suçunun oluşması için yeterli değildir.
Bir kısmı ile maddi vakıalara dayanan sanığın eylemi, 2709 sayılı T.C. Anayasası’nın 74 üncü maddesinde düzenlenen şikayet ve dilekçe hakkı kapsamında kaldığından, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.09.2021 tarihli kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.