Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/4802 E. 2023/5069 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4802
KARAR NO : 2023/5069
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/98 E., 2022/244 K.
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Silifke Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2015 tarihli iddianamesiyle, sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 297 nci maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.
2. Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 09.06.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında tutuklu ve hükümlünün kaçması suçundan, 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ikinci kez mükerrerlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
3. Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 09.06.2016 tarihli kararının, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 12.04.2021 tarihli kararı ile “…Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda ….basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasanın 38 inci maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğinden temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu nedeniyle bozulmasına…” karar verilmiştir.
4. Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında basit yargılama usulü hükümleri uygulanarak, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, ikinci kez mükerrerlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
5. Sanık müdafiinin itirazı üzerine yeniden duruşma açılarak, Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2022 tarihli kararı ile, sanık hakkında 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ikinci kez mükerrerlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz isteği, eksik inceleme üzerine karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, Silifke Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın 01.09.2015 tarihinde izne ayrıldığı ve 08.09.2015 tarihinde dönmesi gerekirken dönmediği, firar ettiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. İzin belgesi ile Silifke Açık Ceza İnfaz Kurumu tarafından tutulan tutanak ve sanık ikrarı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın davaya konu fiili gerçekleştirdiği anlaşılmış ve Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2022 tarihli kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
3. Temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun’un) 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle” olduğunun belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması, hukuka aykırı görülmüş ise de; bu hususun 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2022 tarihli karararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün birinci fıkrasında yer alan ”TCK’nın 292/1. maddesi…” ibaresinden önce gelmek üzere “5275 sayılı Kanunun 97/1. maddesi delaletiyle” ibaresi eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.