Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/4714 E. 2023/5697 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4714
KARAR NO : 2023/5697
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sarıkaya Cumhuriyet Başsavcılığının 23.01.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.10.2015 tarihli kararı ile sanığın, atılı suçtan, 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. İlgili kararın, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.04.2021 tarihli kararı ile “… Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 … ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı iptal kararı … gözetilerek basit yargılama usulü yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu …” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin 25.02.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında, basit yargılama usulü uygulanarak, hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 3 ay 22 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
5. İlgili karara sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine, yeniden sanık hakkında genel yargılama usulü uygulanarak, Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2022 tarihli kararı ile, sanığın, hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, cezanın fazla olduğuna ve hakkında lehe hükümlerin uygulanması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; Sarıkaya K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olup, Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumuna nakline karar verilen sanığın, kendisine tanınan yol nakil izin süresi bitiminde teslim olmayarak firar ettiğine ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Dosyadaki olgular itibari ile, açık ceza infaz kurumuna nakli sırasında teslim olması … ve saatte teslim olmadığı ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 58 inci maddesi gereği kırksekiz saatlik süre içerisinde de naklediği ceza infaz kurumuna giriş yapmadığı anlaşıldığından, sanığın mahkumiyetine dair kararda isabetsizlik görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
3. Sanık hakkında temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin “5275 sayılı Kanun’un 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak gösterilmesi gerekirken sadece “5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak belirtilmesi suretiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 232 inci maddesinin ikinci fıkrasına muhalefet edilmesi isabetli bulunmamıştır.
4. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/767 Esas, 2012/245 Karar sayılı kararına konu suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olması nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı ve yine adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas nitelikte adli sicil kaydının bulunmaması nedeniyle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağının gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
5. Ancak (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtilen hususların 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) ve (4) numaralı parafraflarda açıklanan nedenlerle, Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün birinci paragrafındaki “eylemine uyan hükümlü veya tutuklunun kaçması” ibaresinden sonra gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 inci maddesinin birinci fıkrası delaleti ile” ibareleri yazılması ve tekerrür hükümlerinin uygulandığı (7) ve (8) numaralı paragrafların çıkartılması suretiyle, hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2023 tarihinde karar verildi.