Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/4535 E. 2023/5284 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4535
KARAR NO : 2023/5284
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1- Develi Cumhuriyet Başsavcılığının 24.07.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan kamu davası açılmıştır.
2- Develi Asliye Ceza Mahkemesinin 05.11.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
3- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 13.04.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün basit yargılama usulü yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Develi Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.09.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilerek hüküm kurulmuştur.
5. Ancak bu karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece genel hükümlere göre yapılan yargılama sonucunda 17.03.2022 tarihli ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 3 ay 22 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; sübuta, suç kastının bulunmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ve saire ilişkindir.
Cumhuriyet savcısının temyiz sebebi; sanık hakkında ek savunma verilmeden 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulandığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın 29.04.2015 günü İncesu Açık Ceza İnfaz Kurumuna naklinin yapıldığı, süresi içinde kuruma teslim olması gerekirken teslim olmadığı ve firar ettiğine ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Cumhuriyet savcısının temyiz sebebi yönünden; 03.11.2015 tarihli duruşmada sanığa adli sicil kaydı okunduğu anlaşılmakla; Cumhuriyet savcısının temyiz sebebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş ve hükümde bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanığın temyiz sebepleri yönünden;
A. Sanığın Açık ceza infaz kurumuna teslim olmadığına dair 30.04.2015 tarihli tutanak, sanığın ikrarı ve tüm dava dosyasındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mahkumiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın sübuta, suç kastının olmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz isteği reddedilmiş ve hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının bulunması ve mahkemece tekrar suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmaması nedenleriyle hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddelerinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla lehe hükümlerin uygulanması talebine yönelik temyiz isteği yerinde görülmemiştir.
C. Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca uygulama yapılırken bu hükme yollama yapan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 97 nci maddesinin birinci fıkrasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması hususu yönünden hüküm isabetli bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle Develi Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2022 tarihli kararına yönelik sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “eylemine uyan” ibaresinden sonra gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle” ibaresi eklenmesiyle sureti ile hükmün, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2023 tarihinde karar verildi.