YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4522
KARAR NO : 2023/4964
KARAR TARİHİ : 19.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/441 E., 2022/200 K.
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1-Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 06.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan kamu davası açılmıştır.
2-Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 8 ay 10 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
3-Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 15.04.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün basit yargılama usulü yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
4.Yargıtay bozma ilamı sonrası Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.02.2022 tarihli kararı ile takdiren genel hükümlere göre yargılamaya devam edilerek sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 8 ay 10 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; suç kastının olmadığına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve saire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay sanığın hükümlü olarak bulunduğu açık cezaevinden özel izin nedeniyle ayrıldığı ve dönmesi gereken tarihten iki gün süre geçmesine rağmen kuruma dönmediği iddiasına ilişkindir.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın güncel adli sicil kaydı gözetildiğinde, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci, 51 inci maddeleri ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde düzenlenen lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.
2.İzin süresinden iki gün geçmesine rağmen dönmediğine dair 09.12.2015 tarihli tutanak, sanığın ikrarı ve tüm dava dosyasındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mahkumiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın suç kastının olmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz isteği reddedilmiş ve hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3.Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan, Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.12.2013 tarih ve 2013/701 Esas, 2013/1019 Karar sayılı ilamında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesininde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı ve bu nedenle sanık hakkında ikinci kez mükerrirlik hükümlerin uygulanamayacağı gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur. Ancak sanığın adli sicil kaydında yer alan Mersin (Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.09.2012 tarih ve 2011/555 Esas, 2012/1015 Karar sayılı ilamında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesininde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulandığı ve sanık hakkında bu ilam nedeni ile ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından bu hususun 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
4.Sanık hakkında temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaleti ile “5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak gösterilmesi gerekirken sadece “5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası” olarak belirtilmesi suretiyle, 5271 sayılı Kanunun 232 inci maddesinin ikinci fıkrasına muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Ancak bu hususun 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
5. Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ”08.02.2015 ” tarihi yerine ”10.02.2015” olarak gösterilmesi hususu hukuka aykırı bulunmuştur. Ancak bu hususun 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün 3, 4 ve 5 inci bentlerinde açıklanan nedenlerle Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.02.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulandığı paragrafta yer alan ”Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/701 Esas, 2013/1019 Karar” ibaresi çıkarılarak yerine ”Mersin (Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/555 Esas, 2012/1015 Karar” ibaresinin eklenmesi, gerekçeli karar başlığındaki suç tarihi çıkarılarak yerine, ”08.02.2015” ibaresinin eklenmesine ve hükmün birinci paragrafında ” suçundan” ibaresinden sonra gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle” ibaresi eklenmesiyle sureti ile hükmün, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.